Bilgiustam
Bilgiyi ustasından öğrenin

Düzyazı (Nesir) Türleri

0 8.189

Deneme: Ele alınan konuyu rahat ve akıcı bir biçimde işleyen, yazanın kişisel bakış açısını ve deneyimini aktardığı edebi metinlere deneme denir. Bu türün öncüsü ve en önemli yazarı “Montaigne”dir. Yazdığı metinlere, kişisel düşünce ve deneyimlerini içermesinden dolayı deneme adını vermiştir. Denemelerde belirli ve kesin kurallar yoktur. Düşünce ağırlıklı bir edebi türdür. Bilgi ve sanat iç içedir. “Ben” daima ön plandadır. İspat şart değildir. Üslup olarak, sohbet havası içinde, rahat, akıcı bir anlatım sergilenir. Sadece felsefi denemelerde fikir ön plandadır. Diğer türlerde üslup ön plana çıkar. Deneme türü Tanzimat’tan sonra Batı edebiyatından bizim edebiyatımıza girmiş bir türdür. Yakup Kadri, Ahmet Hâşim, Falih Rıfkı Atay, Peyami Safa, Nurullah Ataç, Sebahattin Eyüboğlu, İsmet Özel, Nazan Bekiroğlu edebiyatımızda bu türde eser vermiş yazarlarımızdır.Düzyazı (Nesir) Türleri
Fıkra (Köşe Yazısı): Gazete ve dergilerin belli köşelerinde yayınlanan, günlük olayların anlatıldığı, bu olayları çeşitli yönlerden inceleyen, yorumlayan düzyazı türüne fıkra denir. Fıkralarda öne sürülen görüşlerin ispatı gibi bir amaç güdülmez. Okurun yorumuna bırakılır. Fıkra yazılarında amaç, okuyucuyu aydınlatmak ve okuyucuyu kendi düşüncesi doğrultusunda fikir sahibi olmasını sağlar. Türk edebiyatında Ahmet Rasim, Ahmet Hâşim, Falih Rıfkı Atay, Yusuf Ziya Ortaç, Peyami Safa, Burhan Felek ve Çetin Altan bu türün yazarları arasında gösterilebilir.
Makale: Bir düşünceyi tanıtmak ya da bir gerçeği savunmak için yazılmış düzyazı türüne makale denir. Makalede temel düşüncedir.
• Her alanda ve her konuda makale yazılabilir.
• Makale yazarı okuyucuyu ikna etme amacı güder.
• Belli bir plan dahilinde kaleme alınan makalede, ayrıntı vermeden konuya girilir.
• Türk edebiyatında ilk makaleyi Tercüman-ı Ahval gazetesinde “Şinasi” kaleme almıştır.
Hatıra (Anı):
• Kişisel yaşantının belli bir dönemini ya da bütününü dile getirmek amacıyla yazılmış edebi metinlere hatıra denir.
• Tanınmış bilim insanlarının, sanatçıların ya da politikaçıların hatıraları, hem hayatlarını öğrenme açısından hem de dönemleri hakkında bilgi sahibi olmamız açısından önemlidir.
NOT: Türk edebiyatında Tanzimat’tan sonra hatıra türünde pek çok eser kaleme alınmıştır. Ziya Paşa’nın “Defter-i Âmâl”, Halit Ziya’nın “Saray ve Ötesi, Kırk Yıl” adlı eserleri bu türün ilk örneklerindendir.Düzyazı (Nesir) Türleri
• Diğer temsilcileri arasında Ercümend Ekrem Talu “Geçmiş Zaman Olur Ki”, Minâ Urgan “Bir Dinazorun Anıları”, Hilmi Yavuz “Ceviz Sandıktaki Anılar” eserleriyle gösterilebilirler.
Gezi Yazısı:
• Gezilip görülen yerler ile ilgili bilgi, gözlem ve hatıraları yansıtan yazılardır. Bu tür yazılar sosyoloji, coğrafya gibi diğer bilimlerle ilgili kaynaklık eden eserlerdir.
• Seyahat yazarı gezdiği yerlerin tabiatları hakkında bilgi vermesinin yanında, gezdiği toplumların âdet, gelenek ve görenekleri hakkında da bilgi sahibi olmamızı sağlar.
NOT: Türk edebiyatında ilk örneğini Evliya Çelebi’nin “Seyahatnâme” adlı eserinde görmekteyiz.

Biyografi:
• Yaşam öyküsü olarak tanımlanan biyografi, bir kişinin hayatının anlatıldığı edebi türdür.
• Biyografi kişisel anılara ve çeşitli araştırma sonuçlarına yer verdiğinden tarihin diğer bir alanı olarak da kabul edilir.
• İlk örneklerini ölen kişilerin ardından, mezar yazıtlarında ve cenaze törenlerinde kişi hakkında konuşmalar oluşturur.
• Biyografinin en önemli özelliği tarafsız olmamasıdır. Yazan kişi kendi yorumuna yer vermektedir.Düzyazı (Nesir) Türleri

Otobiyografi:
• Yazarın kendi yaşam öyküsünü anlattığı edebi metinlere otobiyografi denir. Otobiyografi biyografiye göre daha fazla öznel nitelik taşımaktadır.

Röportaj:
• Ünlü kişilerin, uzmanların çeşitli yönlerini tanıtmak, toplumu ilgilendiren önemli bir konuyu aydınlatmak için yazılan yazılara röportaj denir. Alman ve Amerikan röportajı olmak üzere iki türü vardır.
Söyleşi:
• Söyleşide konu önceden bellidir ve buna paralel olarak soru hazırlanır.
• Sorular açık, net ve anlaşılır olmalıdır. Herkesin anlaması sağlanmalıdır.
• Kişisel duygu ve düşüncelere yer verilmemelidir. Amaç konuyu çarpıtmadan okuyucuyu aydınlatmak, kamuoyunu bilgilendirmektir.

Mektup:
• Başka bir yerde bulunan bir kişiye ya da kuruma bilgiyi iletmek, muhatabımızı bilgi sahibi yapmak için yazılan yazılara mektup denir.
• Mektup bağımsız bir türdür. Belli bir konuda değil, çok farklı ve değişik konularda yazılabilir.
• Doğallık ve içtenlik mektupta fazlasıyla yer alır.
• Gönderilen kişi ve kuruma göre samimiyet ve hitap değişiklik gösterir.
• Belli başlı mektup türleri ise şunlardır: Özel Mektuplar, Resmi Mektuplar, İş Mektupları, Tebrikler, Telgraf

Günlük (Günce, Jurnal):
• İnsanların yaşadıkları olayları, olaylar karşısında duygu ve düşüncelerini günü gününe anlattıkları ve bu şekilde metinlerin bir araya getirilmesiyle oluşturulmuş edebi türe günlük denir.
• Günlüklerin samimi bir havası vardır. Anlatanın kişisel duygu ve düşüncesi yer alır.
• İnsanın çevresiyle olan ilişkisi hakkında bilgi verir.
• Önemli yönü sanatçının hayatı, sanatı ve eserleri hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlamasıdır.
NOT: Türk edebiyatında Ömer Seyfettin’in ölümünden sonra yayınlanan “Rûznâme” adlı eseri bizde bu türe ilk örnek sayılabilecek mahiyete sahiptir.
Mizah yazıları:
• Olayların gülünç, alışılmadık ve çeşitli yönlerini aktararak insanları düşündürmek, bunun yanında güldürmek için yazılan yazılara mizah denir.
• Mizah türünün önemi güldürmesinin yanında güldürürken düşündürmektir.
• Mizah gelenek ve toplumsal kuralların sorgulanmasında önemli bir role sahiptir.
• Tanzimat döneminde Teodor Kasap ve Direktör Ali Bey’in Fransız edebiyatından esinlenerek yazdığı tiyatroları bu türde ilk örneklerdir.
• Şinasi’nin “Şair Evlenmesi”, Ziya Paşa “Zafername Şerhi” ve Namık Kemal’in “İmzasız Fıkra ve Yergileri” daha sonra bu türde kaleme alınmış eserlerdir. Daha sonraları Baha Tevfik, Peyami Safa, Ömer Seyfettin, Orhan Seyfi Orhon bu türün örneklerini vermiştir.
• Son dönemde Aziz Nesin, Sabahattin Ali, Rıfat Ilgaz, Orhan Kemal, Haldun Taner, Muzaffer İzgü ve Çetin Altan mizah türünde eserler vermişlerdir.

Kaynakça:
Edebiyat Sanatı ve Bilimi, İsmail Çetişli, Akçağ Yayınları

Yazar: Serpil Altunyay

Bunları da beğenebilirsin
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku