Roma’nın çöküşüyle birlikte, Roma hayat tarzına özgü konfor unsurları da ortadan kayboldu. Romalılar için son derece kapsamlı bir bina kompleksi olan hamamda orta sıcaklıkta oda (tepidarium), sıcak buhar odası (caldarium) ve soğuk havuz bulunan ayrı bir oda (frigidarium) bulunurdu. Daha büyük bazı hamamlarda ise Apoditerium denen ve soyunma odaları bulunan ayrı bölmeler, bir okuma odası ve spor alanı mevcuttu. Ancak bu tedavi merkezleri yalnızca zengin ve siyasi elit tabaka içindi.
Bu hamamlar Roma İmparatorluğu’nun çöküşü sonrası bakımsız kalırken, Akdenizin diğer tarafında, Suriye gibi ülkelerde Roma yönetimi altında yaşayan Araplar hamam geleneğine sahip çıktılar. Ancak hamamda kullanılan su Romalılarda ki gibi durağan değildi, zira Araplar ve Müslümanlar İslam’ın temizlik, hijyen ve sağlığı teşvik etmesi sebebiyle suyun temizliğine büyük önem veriyordu. Öyle ki iki yüz elli binlik bir şehirde binden fazla hamam bulunduğu olmuştur.
Müslüman toplumlar için benzersiz bir sosyal ortam olan hamam, toplumun sosyal etkinliklerinde önemli bir rol oynar. Çeşitli sosyal grupların kendi aralarında rahatça görüşebildiği bir alan olan hamam, rutin temizliklerini yapmak isteyen dost, akraba ve işçileri eğlenceli bir ortamda bir araya getirir. Bu sayede bağlar kuvvetlenmekte, dostluklar yeniden canlanmakta ve en son haberler paylaşılmaktadır. İyileştirici bir etkiye sahip olan bu ritüel, farklı zamanlarda olmak üzere hem erkekler hem de kadınlar tarafından yerine getiriliyordu; kadınlar genellikle gündüz, erkeklerde akşam ve gece hamama giderdi.
Yüzlerce yıl sonra hamamlar, Kudüs ve Suriyede Müslüman hamamlarını gören Haçlılar tarafından yeniden keşfedildi. Ancak bu fazla uzun ömürlü olmadı, zira kısmen kâfir kültürüne ait olması ve kısmen de hamam adabına uymayan Avrupalılarca ahlaka aykırı şekillerde kullanılması üzerine zina, nahoş cinsel alışkanlık ve hastalıkların artması sebebiyle kilise, hamamları yasaklamıştır. Avrupalıların hamamla tekrar tanışması 17. yüzyılda Türk hamamlarını keşfetmeleriyle gerçekleşmiştir. Aynı dönemde doğu hamamlarının ve Lavanta çiçeklerinin kullanılması moda oldu. Avrupa’nın birçok şehrinde tüccarlar vasıtasıyla birçok hamam inşa edilmeye başlandı.
Hamamın modern dünyada hızla çoğalan sağlık ve dinlenme merkezlerinin çoğunun atası olduğuna inanılmaktadır. Kısaca hamamın sağlığımız üzerindeki faydalarından söz edecek olursak; terleme vücuttaki zararlı maddeleri atarak fazla yağlardan kurtulmamıza yardımcı olur. Buhar ve sıcak su kan dolaşımını artırır, nabız ve metabolizmayı hızlandırır. Hamamın dış bölümünde gevşeme, vücudu dinlendirerek hamamın önceki aşamalarında yapılan şeylerden fayda görmesini sağlar; bu arada hamamdaki sosyal etkileşim ve dostane ortam da insana her yönden faydalı olur.
Yazar:Samet Bulut