Martina Hingis, 30 Eylül 1980 tarihinde dünyaya gelmiştir. Çek Cumhuriyeti’nin Kosice şehrinde dünyaya gelen Hingis’in İsviçre vatandaşlığına geçmeden önceki soyadı, Hingisova idi. Ancak İsviçre vatandaşlığı ile beraber Hingis soyadını aldı. Babası da kendisi gibi bir tenisçi olan Hingis, dünyanın sayılı bayan sporcuları arasında gösterilmektedir. İsviçreli dünyaca ünlü tenisçi olan sporcunun kariyerinde onlarca zaferi vardır. Toplam 209 hafta dünya tenisinin bir numarası olarak kalan İsviçreli raket, bu alanda bir dünya rekoruna sahiptir. 5 kez Grand Slam turnuvası kazanan Hingis, bu alanda da rakiplerini geride bırakmayı başarmıştır.
5 Grand Slam’den 3’ü Avustralya Açık, 1’i Wimbledon ve 1’i de Amerika Açık’tır. Ayrıca toplamda 9 kez duble yapma başarısını gösteren de tek kadın tenisçi olma özelliğini de haizdir. 1998 yılında bir takvim yılı içersinde elde ettiği çifte zaferle adından söz ettiren Martina Hingis, daha sonra Maria Sharapova tarafından kırılacak rekorun da sahibi olmuştu. Bu dönemde irili ufaklı katıldığı neredeyse bütün turnuvalarda mutlu sona ulaşan İsviçreli raket, hatırı sayılır da bir meblağı kazanmayı başarmıştı. 1998’te kortlara fırtına gibi giren Martina Hingis, önündeki 3 yıl boyunca ne var ne yok silip süpürürken 2002 yılından başına gelecek sakatlıktan habersizdi.
Henüz 18 yaşında büyük kupalarla tanışan Hingis, 22 yaşına geldiğinde kırılması güç rekorlara imza atmış ve bu rekorlar da sadece kendisi tarafından geliştirilebilir izlenimi uyandırmıştır. 2002 yılından her iki ayak bileğinden de sakatlık geçirdi. Sakatlık ayak bileklerindeki damarların kan akışını yeteri kadar gerçekleştirememesi sonucu meydana gelmiştir. Tenis yapan sporcularda sık görülmeyen bir rahatsızlıkla karşı karşıya kalan Hingis, uzun süre kortlardan uzak durmak zorunda kalmıştır. Bu dönemde tedavisi başlayan Hingis, yaklaşık olarak 4 yıl kadar tenisten uzaklaşmıştır.
Yıllarca süren terapi süreci 4 yılda tamamlanabilmiş ve 2006 yılında Martina Hingis, kortlara geri dönebilmiştir. Bu dönemde eski formundan oldukça uzaklaştığı görülen Hingis, dünya klasmanında 6.
basamağa kadar çıkma başarısı göstermiş ve bunun yanı sıra 3 de tekler kupası kaldırmayı başarmıştır. 4 yıllık uzun bir sakatlığın ardından bu denli hızlı bir giriş, beklenmedik bir durumdu. 2011’in Haziran ayında adı dünyanın gelmiş geçmiş en iyi 30 sporcusu arasında zikredilmiştir. Bu da Hingis’e Uluslararası Tenis Onur Listesi’ne girme imkanı sunmuştur.
Sakatlığının ardından eski performansına tam anlamıyla ulaşamayan Martina Hingis, 2013 yılında yaptığı açıklamayla beraber çift bayanlarda artık mücadele edemeyeceğini belirtmiştir. Buna gerekçe olarak yaşının ilerlemesi ve sakatlığı sonrası eski gücüne dönememesini göstermiştir. Böylelikle çift bayanlarda birlikte mücadele verdiği partneri, Daniela Hantuchova ile de yollarını ayırmış oldu. Ancak daha sonra bir kereliğine 2014 yılı Wimbledon’da Sabine Lisicki ile çift bayanlar mücadelesine çıktı. Hingis, partneri olan Lisicki’nin aynı zamanda hocalığını da yapıyordu. Daha sonra tekrar çiftler bayanda mücadele edeceğini resmi bir şekilde açıklayan Martina Hingis Flavia Penetta ve Sania Mirza ile bu alanda mücadele etmiştir.
Kaynakça:
A Legend of Tennis: Martina Hingis
Yazar:Emir Karasu