Toplumda yaşayan kadınlarda en sık görülen kanser türlerinden biri de meme kanseridir. Meme kanseriyle ilgili yapılan birçok araştırmanın sonucunda toplumda yer alan kadınların yaklaşık % 1′ lik bir kısmı meme kanseri hastalığına maruz kalmıştır. Taşıdığı tehlikeli riskleri nedeniyle özellikle erken teşhisi hayati bir önem taşıyan meme kanseri hastalığı meme dokusunda sinsi bir biçimde ortaya çıkmakta ve en çok görülen türü meme kanalları içerisinde gelişen ”doktal” adıyla bilinen kanser türüdür.
Gelişim aşamalarına bağlı olarak çeşitli nedenlere bağlı olarak meydana gelebilen meme kanseri ayrıca kısa zaman sonucunda bireyin göğüs bölgelerinde ciddi ağrılara neden olabilmekte ve ağrıların uzun süreler devam etmesi durumunda bireyin günlük sosyal aktivitelerini olumsuz etkileyebilmektedir. Meydana gelmesinde genetik özelliklerin de etkin rol oynadığı meme kanseri ayrıca yaşlanma sürecine bağlı olarak da ortaya çıkabilmektedir.
Erken müdahale edildiğinde ciddi risk faktörlerin kolayca ortadan kaldırılabileceği mümkün olabilen meme kanseri her ne kadar ilk aşamada tehlike arz etmede bile tedavi edilmediği süreçler dahilinde meme içinde yer alan tümörlü doku zamanla meme bölgesinin tüm kısımlarına yayılabilmekte ve bunun sonucunda ise hasta ciddi anlamda hayati tehlikeye maruz kalabilmektedir. Bu nedenlerden dolayı meme kanserinin henüz ilk belirtileri görüldüğü takdirde hemen ilgili doktora başvurulmalı ve gerekli tedavilere başlanılmalıdır.
Meme Kanserinin Belirtileri Nelerdir?
Meme bölgesinde çok sinci bir biçimde ilerleyen meme kanserinin gelişim süreçlerinde etkin rol alan bazı belirtileri bulunmaktadır. Bunlar;
– Meme uçlarının morarmaya başlaması
– Meme çevresinde meydana gelen sivilce benzeri kızarıklıklar
– Nadiren de olsa meme uçlarından akan sarımtırak akıntılar
– Meme uçlarının küçülmeye başlaması
– Meme iç kısımlarında veya çevresinde meydana gelen ağrılar
– Meme uçlarında düğüm biçiminde meydana gelen doku toplanmaları meme kanserinin en sık görülen belirtileridir.
Meme Kanserinin Başlıca Nedenleri Nelerdir?
Meme kanserinin başlıca nedeni meme içlerinde meydana gelen zararlı tümör tabakalarıdır. Ancak meme kanserinin oluşumunda etkin rol oynayan bazı nedenler de bulunmaktadır. Bunlar;
– Sigara ve alkol kullanımı
– Günlük temizliğe önem verilmemesi
– Dengesiz beslenme
– Kullanılan bazı tıbbi ilaçlar
– Hijyenik olmayan ortamlarda aşırı kalınması
– Genetik yatkınlık meme kanserinin meydana gelmesinde etkin rol oynayan nedenlerdir.
Meme Kanseri Daha Çok Kimlerde Görülmektedir?
– Erken yaşta evlilik yapan bayanlarda
– Menopoz sonrası ilaç tedavisi gören bayanlarda
– Düzensiz beslenen ve sigara alkol kullanan bayanlarda meme kanserine çok sık rastlanmaktadır.
Meme Kanserinin Teşhisi Nasıl Yapılmaktadır?
Meme kanserinin teşhisinde ilk olarak meme röntgen filmleri çekilmekte bu sayede meme içi tamamen görüntülenmekte ve hastalığa neden olan dokular tespit edilmektedir.
Meme Kanserinin Tedavisi Nasıl Yapılmaktadır?
Meme kanserinde en önemli faktörlerden biri hastalığın ilerlememesidir. Hastalık eğer çok ileri safhalara ulaşmamış ise genellikle yeni geliştirilen ilaçlar ve iğneler sayesinde zararlı dokular yok edilebilmektedir. Fakat hastalık ileri düzeylere ulaşması durumunda ise ilgili doktorun gerek görmesi durumunda cerrahi bir müdahale yapılmaktadır. Genellikle 1-2 saat sürebilen ameliyat sayesinde meme dokusunun tamamı alınmaktadır. Tıptaki adıyla ”mastektomi” olan bu ameliyat sayesinde birey meme kanserinden tamamen kurtulabilmekte ve doktorun gerek görmesi durumunda hastanede birkaç gün yattıktan sonra evine taburcu edilebilmektedir.
Meme Kanserinden Korunmanın Yolları Nelerdir?
Meme kanserinden korunmanın birçok yolları bulunmaktadır. Uzmanlar tarafından altı önemle çizilen bu faktörler önemle takip edildiğinde meme kanseri hastalığına yakalanma riski de minimuma inebilmektedir. Bunlar;
– Özellikle sigara ve alkol kullanmaktan uzak durulmalıdır.
– Kişisel temizliğe önem verilmelidir.
– Dengeli beslenmeye dikkat edilmelidir.
– Hijyenik olmayan ortamlarda bulunulmamalıdır.
– Kimyasal maddeler bulunan ortamlardan da uzak durulmalıdır.
Not: Makale bilgi içeriklidir. Reçete değildir.
Yazar:Ensar Türkoğlu