Dinimizin emir ve yasaklarının dünyada olan faydalarını bilmek elbette çok iyi olur. Fakat Müslümanların sadece “bilmekte” kalması, ibadetleri dünya faydalarına göre düzenlemek ve bu faydalar için yapmak durumuna gelmemelidir. Aksi takdirde ibadetler bozulur. İslamiyet’in emir ve yasaklarında dünyada ne kadar fayda olursa olsun, bunlara sadece Allah’ın emri olduğu için ve ahirette, sevabına kavuşmak, azaptan kurtulmak için uymak lazımdır. Böyle niyet edilince dünya faydalarının da düşünülmesinde bir mahzur yoktur.
İbadetlerin ahirette kavuşulacak olan faydalarını bir kenara bırakarak sadece sosyal faydalar araştırmak ve bunları temel olarak almak, dini inkâr etmek hastalığının belirtilerindendir. Dini tahrif eden dinde reformcuların yazıları ve sözleri arasında o gizli hastalığın belirtileri dikkat çeker. Yoksa az da olsa din bilgisi okumuş olan, hatta sadece aklı ve zekâsıyla düşünen herkes, ibadette niyetin önemini anlar. Dinde reformcuların, mantığa ve akla da uymayan bu sözleri, âhiret hayatına aslında inanmadıklarını hatıra getirmektedir.
ABDEST, GUSÜL VE TEYEMMÜM
İbadet için yapılması gerekn bu temizliklerin, vücut sağlığımız için de çok faydaları vardır. Beden sağlığından başka, ruh sağlığı için de çok faydalıdır. Tespit edilmiş olan sayısız gaydalarından bazıları şunlardır:
1- Günlük hayatımızda, sokakta, evde ve iş yerlerinde ellerimizin temas etmediği yer, kapmadığı mikrop yok gibidir. İşte su ile abdest alırken, el, yüz ile ayakları yıkamak, deri hastalıkları için en güzel korunma yöntemidir. Mikroplar ile parazit bakterilerin bir kısmı vücuda cilt yoluyla girerler.
2- Burnumuz adeta solunum sistemimizin adeta bekçiliğini yapmakta ve abdest ile burun temizlenmektedir. Mikrop ve tozların bedenimizin içine girmeleri de böylece engellenmiş olmaktadır.
3- Yüzün yıkanması, cildi güçlendirir, baştaki yorgunluk ve ağırlığı hafifletir. Sinirleri ve damarları harekete geçirir. Sürekli abdest alanların, yaşlansalar bile yüzlerindeki güzelliklerinin kaybolmaması bu sebepledir.
4- Cünüplüğe neden olan durumlarda güçlü bir enerji harcanmakta, kalp ile dolaşım hızı yükselmekte ve solunum hızı artmaktadır. Bedenin de yoğun çalışmasıyla birlikte bitkinlik, yorgunluk, gevşeklik ve uyuşukluk gibi durumlar hissedilmekte, zihin ile ilgili faaliyetler yavaşlamaktadır. Gusül abdesti ile ise beden tekrar eski zindeliğini kazanır. Bedeni belirli aralıklarla sürekli yıkamak, koruyucu doktorluk bakımından önemlidir.
5- Vücudumuzun normalde belli bir statik elektrik dengesi mevcuttur. Beden sağlığı işte bu elektriksel dengeyle yakından ilgilidir. Bu denge, psikolojik gerginlikler, giyim eşyaları, iklim şartları, yaşama ve işyerleri ile birlikte bir de guslü gerektiren durumlarda bozulur. Bu elektriksel yük, sinir ve öfke halinde normalin 4 kat fazlasına, guslü gerektiren durumlarda ise 12 katına kadar çıkmaktadır. “Kızıl ötesi” denilen ışınlarla dış cildin bazı öze fotoğrafları kaydeilmiş, bu fotoğraflarda cinsel ilişkiden sonra, bedenin bütün yüzeyinin yoğun statik elektrik tabakasıyla kaplandığı tesbit edilmiştir. Ciltteki bu tabaka cildin oksijen alışverişine mani olduğu gibi, ayrıca derinin renginin bozulmasına, çabuk kırışmasına da sebep olur. Bundankurtulmak için bedenin iğne ucu kadar yeri bile kuru kalmayacak şekilde iyice yıkanması şarttır. Böylece su zerreleri, ciltteki olumsuz elektrik gerilimini alarak, bedeni topraklıyor ve tekrar normale döndürüyor. İşte bu açıdan gusül abdesti, tıbbi bakımdan da gerekli bir temizliktir.
6- Abdest ile gusül abdestinin, vücuttaki dolaşım sisteminde de olumlu etkileri vardır. Damarlarda meydana gelen sertleşme ve daralmayı engeller. Abdestde bölgesel bir uyarılma görülür. Lenf sistemi, önemli merkezlerinden olduğu bilinen bademcikler ve burun arkası yıkanarak uyarılmaktadır. Boyun ve yanlarının yıkanarak temizlenmesi de, lenf sistemine etki eder. Abdest ve gusül ile kolaylaşan lenf dolaşımı ile, lenfosit ismi verilen savaşçı hücreler bedeni zararlı unsurlardan muhafaza ederler, vücud direncini arttırırlar.
7- Su bulunamaz ise toprakla yapılması emredilen teyemmüm de büyük ölçüde bedendeki statik elektriği ortadan kaldırmaktadır.
NAMAZIN FAYDALARI
Müslümanlar, namazı sadece Allah’ın emri olduğu için kılar. Rabbimizin emirlerinde ve yasaklarında birçok hikmet vardır. Bunların bir kısmı günümüzde tıp uzmanlarınca tesbit edilmiş haldedir. İslam dininin sağlığa verdiği önemi, başka hiçbir düşünce sistemi vermemiştir. İslamiyet, ibadetlerin en kıymetlisi ve üstünü olan namazı, hayatımızın sonuna kadar kılmayı emretmiştir. Namaz kılan, sağlık için tepsit edilmiş olan faydalarına da kavuşur. Namazın sağlık için faydalarınan bazıları şunlardır:
1- Namazda yapılması emredilen hareketler yavaş olduğu için kalbi yormaz, ayrıca günün farklı saatlerinde yapıldığı için insanı sürekli dinç tutar.
2- Günde başını 80 kere yere koyan bir insanın beynine düzenli olarak daha fazla kan gider. Beyin hücreleri namazdaki bu hareketlerle iyice beslendiğinden, namaz kılan kimselerde kişilik ve hafıza bozuklukların daha az rastlanır. Bunlar daha sağlıklı bir hayat geçirirler. Tıpta “demans senil” adı verilen bunama hastalığına yakalanmazlar.
3- Namaz kılan kimselerin gözleri, düzenli bir şekilde eğilip doğrulmaktan dolayı daha güçlü kan dolaşımına sahip olur. Bu nedenle göz içi tansiyonunda artış görülmez ve gözün ön tarafındaki sıvının sürekli değişmesi sağlanmış olur. Gözü “katarakt” hastalığından korur.
4- Namaz kılarken tekrar edilen izometrik hareketler, yenilen gıdaların midede iyi karışmasına, sonuçta safranın daha kolay akmasına ve dolayısı ile safra kesesinde birikinti meydana getirmemesine, pankreasdaki enzimlerin daha kolay boşalmasına yardım edeceği gibi, kabızlığın tedavisinde de büyük bir role sahiptir. İdrar yollarının ve böbreğin iyice çalkalanmasından dolayı, böbrekde taş oluşmasının engellenmesine ve mesanenin boşalmasına yardımcı olur.
5- Her gün beş vakit namazda düzenli bir şekilde yapılan hareketler, günlük hayatta pek kullanılmayan kas ile eklemleri çalıştırarak, kireçlenme ve artroz gibi eklem hastalıklarını, kas tutulmalarını engeller.
6- Beden sağlığı için temizlik olmazsa olmazdır. Abdest ve gusül, maddi ve manevi bir temizliktir. Namaz da, temizliğin ta kendisidir. Çünkü beden temizliği olduğu gibi ruh temizliği de yapılmalıdır. Abdest ile ve gusül ile beden temizliğini temizlenmiş olur. Namazını da kılarak ibadet görevini yerine getiren kimse, ruhen de dinlenmiş ve temizlenmiş olur.
7- Belirli zamanlarda tekrar edilen beden hareketleri koruyucu hekimlikte önemlidir. Namaz kılınan vakitler de kan dolaşımını tazelemek, solunumu canlandırmak için en uygun olduğu bilinen vakitlerdir.
8- Uykuyu düzenleyen önemli bir unsur da namazdır. Hatta bedende biriken statik yani durgun elektriklenme, secde yaplıdığı zaman topraklama yapılmış olur. Bu şekilde vücud yine zindeliğe kavuşur.
Namazın sayılan bu faydalarını elde etmek için, her namazı vaktinde kılmak ile birlikte, dinimizin emrettiği temizliğe, fazla yememeye ve yiyeceklerin helal ve temiz olmasına itina gösterilmesi de şarttır.
DİN BİLGİLERİ ZAMANLA DEĞİŞMEZ
Dinin emir ve yasaklarının dünyadaki faydaları önemli ve meydanda olmakla birlikte, Cennet ile Cehennem’e inanan Müslümanlar, dünya faydalarını düşünmezler. Ahiretteki sonsuz saadet (mutluluk) ve sayısız nimetler ile çok acı ve sonsuz azap ve felaketler karşısında bu dünya hayatının geçici acı ve zevklerinin değeri yoktur. Dinin emir ve yasaklarının, dünyevî ve sosyal faydalar üzerine kurulması, bu hükümlerin zamanla bozulmasına, değişmesine sebep olur. Hâlbuki ibadetlerde ve dini hükümlerde hiç değişiklik olmaz. Fen bilgileri, bilim, teknoloji zamanla değişir ama din bilgileri kıyamete kadar hiç değişmez.
Kaynakça:
Namaz Kitabı
Faideli Bilgiler
Yazar:Murat Yılgın