Genellikle su ayıları veya yosun domuz yavruları olarak adlandırılan tardigradlar uzun, dolgun gövdeli ve tırtıklı kafa yapısına sahip mikroskobik hayvanlardır. Sekiz bacakları ve her birinde dört ila sekiz pençeli elleri vardır. Garip bir şekilde sevimli olsalar da, bu küçük hayvanlar neredeyse yok edilemez ve hatta uzayda yaşayabilir. Karasal türler yosun, liken, yaprak çöpü ve toprağın rutubetli iç kısımlarında yaşar; diğer türler tatlı veya tuzlu suda bulunur. Sadece yarım milimetre boyunda olan tardigradlar neredeyse yarı saydamdır ve 1000’den fazla hücresi vardır. Doğru ışıkta çıplak gözle de görülebilir.
Anatomileri
Bu küçük canavarların içinde tam bir sindirim kanalı ve sindirim sistemi bulunur. Ağızları “O” harfine benzer. Sindirim kanalı emici ağız parçaları ile başlar, farinks, yemek borusu, mide, bağırsak ile devam eder ve anüsle sonlanır. İyi gelişmiş kasları ve tek bir gonadı vardır. Tardigradlar ventral sinir sisteminin üstünde bir dorsal beyne sahiptir. Dolaşım ve solunum sistemine gerek duyulmadan hücrelerin beslenmesi ve gaz alışverişi vücut boşluklarındaki hemosöl denilen vücut boşluğundaki sıvıyla gerçekleşir.
Boyutları
Bu yaratıklar “Alice Harikalar Diyarında” daki tırtıl gibi görünür. Uzunlukları 0.05 milimetre ila 1,2 mm (0.002 ila 0.05 inç) arasında değişebilir, ancak genellikle 1 mm’den (0.04 inç) daha uzun değildir.
Doğal Yaşama Ortamları
Tahminen 520–100 milyon yıldan beri yaşadığı düşünülen su ayıları (tardigradlar)hemen hemen her yerde yaşayabilir. Bir gölün dibindeki tortularda, nemli yosun veya diğer ıslak ortamlarda yaşamayı tercih ederler. Çok çeşitli sıcaklıklara ve durumlara dayanabilirler.
Araştırmalar, Tardigradların (su ayılarının) eksi 200 ile eksi 272 santigrat derece kadar soğuğa ve yaklaşık 150santigrat derece sıcağa dayanabileceğini bulmuştur. Tardigratlar deneysel olarak 20 saat boyunca 0.05 kelvin (–272,95 derece Santigrat veya fonksiyonel mutlak sıfır) sıcaklığa maruz bırakılmış, daha sonra ılıtılmış, rehidre edilmiş (su tekrar kazandırılmış) ve aktif hayata döndürülmüştür. 20 ay boyunca -200 santigrat derece sıcaklıkta depolanmışlar ve hayatta kalmışlardır. Suyun kaynama noktasının çok üstünde 150 santigrat dereceye maruz bırakılmış ve canlı kalabilmişlerdir. 40.000 kilopascal basınca ve boğucu gazların aşırı konsantrasyonlarına (karbon monoksit, karbon dioksit, azot, kükürt dioksit) maruz bırakıldıklarında bile ve hala aktif olarak hayatta kalabilecek kadar dayanıklı ve ilginç canlılardır.
Yapılan bir çalışmada bazı tardigrad türlerinin uzay boşluğuna ve radyasyon maruz kalırken alçak Dünya yörüngesinde 10 gün hayatta kalabileceği tespit edilmiştir. Aslında araştırmalar su ayılarının insanlık yok olduktan uzun süre sonra bile hayatta kalabileceğini göstermektedir. Harvard ve Oxford üniversitesi bilim insanları tardigradların dünyaya düşen meteorlara, gama ışını ve süpernova patlamalarına dayanabileceklerini söylemektedir. Sonuçta bu tür felaket olayları büyük olasılıkla insanları yok ederken küçük tardigradların çoğu daha 10 milyar yıl hayatta kalabilecektir.
Tardigradlar Nasıl Canlılardır?
Tardigrades muhtemelen gezegendeki en paradoksal hayvanlardır. Bir yandan, bu mikroskobik organizmalar inanılmayacak kadar tatlıdır fakat diğer yandan dünyadaki en dayanıklı, en yıkılmaz yaratıklar olarak efsanevi bir şöhrete sahiptir.
Sadece 1 milimetre uzunluğunda (veya daha az) olan küçük bedenlerinde diğer organizmaların ölümüne neden olacak koşullara dayanmalarına yardımcı olan biyolojik süper güçler bulunur.
Tardigradlar Ne Kadar Yaşar?
Tardigradların ne kadar yaşayacakları nerede bulunduklarına bağlıdır. Tardigradlar gezegenin hemen her yerinde bulunabilir ancak çoğu nehir taşlarını süsleyen yosun gibi nemli ortamlardadır.
Tardigradlar çevresel koşullar dayanılmaz hale geldiğinde tetiklenen kriptobiyozis denilen bir duruma girerek normalden daha uzun süre hayatta kalabilir. Kriptobiyozis durumunda metabolizmaları çok yavaşlar ve oksijen ihtiyaçları azalır. Hücrelerinde ise su nedereyse hiç kalmaz. Ölüme yakın bir şekilde kalan bu mumya benzeri yapılar tekrar suya maruz kaldıklarında, basitçe yeniden canlanır, birkaç saat içinde normal hayata döner.
Trangradların 100 hatta 200 yıl hayatta kalabildiği düşünülse de bu fikir biraz abartılıdır. Yüksek stresli yaşam, fizyolojileri üzerinde etkili olmaktadır. İnsanlar için bir işkence sayılabilecek deneysel donmaya, kaynamaya ve radyasyona sadece bazı tardigradlar dayanır.
Yaşam Şekilleri
Olağanüstü zor koşullarda hayatta kalma kabiliyetine sahip olan tardigradlar ya da su ayıları 1773’te Alman papaz Johann August Ephraim Goeze tarafından keşfedilmiş ve yavaş adım anlamına gelen “Tardigrada “adını verilmiştir. 1776’da İtalyan din adamı ve biyolog Lazzaro Spallanzani su ayılarının kendilerinde bir dönüşüm yaparak aşırı koşullarda hayatta kaldığını keşfetmiştir. Bugünkü bilgilere göre usuzluğa çok dayanıklı olan ve günlerce yaşayabilen su ayıları atmosfer dışında, uzay boşluğunda 12 gün hayatta kalabilmektedir. Su ayıları Tokyo Üniversitesi tarafından yapılan araştırmalara göre DNA’larını radyasyon hasarından koruyan bir protein üretmektedir.
Karasal tarditlerin üç temel durumda bulunabilir: aktif, anoksibiyoz ve kriptobiyoz. Aktif durumda iken beslenirler, büyürler, savaşırlar, ürerler, hareket ederler ve hayatın normal rutinlerini yaşarlar. Anoksibiyoz durumu düşük oksijene yanıt olarak ortaya çıkar. Tardigradlar oksijen eksikliğine karşı oldukça duyarlıdır. Uzun süreli asfiksi (oksijen eksikliği) vücut suyunu düzenleyen mekanizmaların kontrollerinin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olur ve tardigradlar Michelin otomobil lastiklerinin reklam afişlerindeki adam gibi şişerek habitatları kuruyana ve aktif yaşamı sürdürene kadar birkaç gün yüzer. Kriptobiyoz adı verilen ve neredeyse ölüme benzer duruma girmek onların hayatını kurtarır. Bu evredeyken başlarını ve bacaklarını geri çekerek, dehidrate olmuş şekilde bir top gibi kıvrılırlar. Çiğ, yağmur, eriyen kar ile rehidre olup tekrar su alırlarsa birkaç dakika ya da birkaç saat içinde aktif durumlarına kavuşabilirler.
Tardigradlar Nasıl Beslenir?
Kriptobiyoz
Kriptobiyoz, kaçınılmaz olarak ölüm ve dirilişle karşılaştırılan, metabolizmanın askıya alındığı bir tersinir ametabolik durumdur. Kriptobiyozda tardigradların metabolik aktivitesi normal seviyelerin yüzde 0.01’i kadar düşük olur ve organları trehaloz adı verilen şekerli bir jel ile korunur. Ayrıca hayati organları korumanın başka bir yolu çok miktarda antioksidan yapmalarıdır.
Aşırı kuruma ile ortaya çıkan kriptobiyozda sıvı su olmaması nedeniyle metabolik aktivite felç olur. Çevresi su kaybettikçe, tardigrad onlarla breaber kurur çünkü başka seçeneği yoktur. Bu minik yaratık vücut neminin yüzde 97’sini kaybeder ve orijinal boyutunun üçte biri kadar kalacak şekilde büzülür ve bir toz tanesi haline gelerek kendini korur. Bu durumda iken hemen hemen her şeyden kurtulabilir.
2016 yılında, bilim adamları 30 yıldan fazla bir süredir kriptobiyozda olan iki canlıyı ve bir yumurtayı canlandırmıştır. Deney, Cryobiology dergisinde rapor edilmiştir.
Kriyobiyoz
Bir başka kriptobiyoz şekli olan kriyobiyoz’da, hayvan donar ama normal yaşam koşulları geri döndüğünde canlanır. Hücre sitoplazmasında donma noktasının altındaki herhangi bir sıcaklık, moleküler mobiliteyi (hareketliliği) bastırır ve bu nedenle metabolizma askıya alınır. Derin donma sıcaklıklarının ilave yapısal bozulmalara neden olması beklenebilir ancak yukarıda belirtildiği gibi tardigradlar en zor koşullarda bile hayatta kalmayı becerir. Kriyoprotektanların salınımı veya sentezi ile sağ kalım sağladığı düşünülmektedir. Bu ajanlar doku donma sıcaklığını değiştirebilir, işlemi yavaşlatabilir ve kriyobiyozun düzenli bir şekilde geçişine izin verebilir. Aynı maddeler buz kristallerinin çekirdeklenmesini baskılayabilir ve süreç erime ile tekrar canlanma için elverişli bir buz kristali formuyla sonuçlanabilir.
Zor koşullarda hayatta kalma, yalnızca bazı karasal tardit türleri için geçerlidir. Deniz ve su tardigradlarının yaşadığı ortamlar stabil olduğu için bu tür özellikler geliştirmemişlerdir.
Tardigrades hayatta kalmak için sıvıyı almalıdır. Meyve sularını yosun, liken ve yosunlardan emerler. Bazı türler etobur ve hatta diğer tardigtadları avlayabilirler.
Tardigradların Üremesi
Tardigradlar bitkilerde, denizde, tatlı sularda, bataklıklarda, kumda yaşayabilir. Bazı türleri eşeyli bazıları ise eşeysiz üreme yoluyla çoğalır. Eşeyli üreme sırasında dişi yumurtaları bırakır (Bir seferde bir ila 30 yumurta bırakabilir ) ve erkekler onları döller. Eşeysiz (aseksüel) üremede dişinin bıraktığı yumurtaları döllenmeden gelişir.
Sınıflandırma / taksonomi
Tardigradlar aşağıdaki gibi sınıflandırılır:
Alem: Animalia
Altalem: Bilateria
Üst Şube: Ecdysozoa
Şube: Tardigrada
Tardigrada şubesi aşağıdaki dallara ayrılır:
3 sınıf
5 Takım
20 familya
15 alt familya
105 cins
4 alt cins
1.018 tür
(Bu türlerin yaklaşık 300’ü denizde, 100’ü tatlı suda ve 600’ü karada yaşar.)
67 alt tür
Korunmaları
Tardagradlar Uluslararası Doğa Koruma Birliği tarafından değerlendirilmemiştir. National Geographic’e göre, nesli tükenmekte olan türleri içeren herhangi bir listede de değillerdir ve yaklaşık yarım milyar yıl boyunca beş toplu yok oluştan kurtulmuşlardır.
Tardigradlarla İlgili Diğer Gerçekler
Su ayılarının( tardigradların) ağzı yiyecekleri tutmak için kullandıkları keskin dişleri ortaya çıkarmak için dışa doğru hareket ettirilir. Tardigradlar yüzerler. Birden fazla bacağı olan tardigradlar bacaklarıyla suyu itip yiyeceğe ulaşmak için ilerler. Tardigradlar, fıçı haline dönüşmeyi önlemek için vücutlarının etrafında en az ince bir su kaplaması olmalıdır.
Kaynakça:
https://www.americanscientist.org
https://www.livescience.com
Yazar: Müşerref Özdaş