Bilgiustam
Bilgiyi ustasından öğrenin

Baş Ağrınız Migrenden mi Kaynaklanıyor?

0 1.278

Toplumda baş ağrısından yakınan çok kişi vardır. Baş ağrıları arasında migren ünlü bir ağrıdır fakat sadece bir baş ağrısından daha fazlasıdır. Migrenli hastaların yaklaşık % 50’si hiç teşhis edilmemiştir veya başka bir baş ağrısı türü olduğu söylenerek yanlış teşhis edilmiştir. Yaşanan ağrının ne tür bir baş ağrısı olduğunu bilmek uygun tedavi ile rahatlama sağlanmasına yardım edebilir. Migrenle ilişkili olan baş ağrısı zonklayıcı tiptedir ve 1 ile10 arası bir ölçekte derecesi en az 5 olan orta dereceli bir ağrılıdır. Bu tip bir baş ağrısı 4 -72 saat sürebilir. Genellikle başın sadece bir tarafında, genellikle bir gözün arkasında hissedilir. Belirli bileşikler veya stres, hormonlar, gıdalar gibi diğer faktörler tarafından başlatılabilir veya tetiklenebilir. Migren ağrıları kadınlarda erkeklerden yaklaşık olarak üç kat daha sık görülür. Bu acı verici migren ataklarını diğer baş ağrısı tiplerinden ayıran duyusal belirtiler vardır.

Diğer Belirtiler

Baş Ağrınız Migrenden mi Kaynaklanıyor?Genellikle kafanın sadece bir tarafında zonklayan tarzda olan migren baş ağrıları basit görevlerin tamamlanmasını veya çalışmayı engelleyecek derecede yoğun olabilir. Ağrıya eşlik eden duyusal belirtiler de kişinin gününü berbat edebilir. Migren her insan için biraz farklı olma eğilimindedirler. Migren atakları görme problemlerine ve mide bulantısına neden olabilir. Bazı kokular, sesler veya ışık seviyeleri ağrılı hale gelebilir. Ağrı o kadar şiddetli olabilir ki temel görevler ve hareketler zorlaşabilir. Hastaların % 50’sinden fazlası bir atak sırasında evde veya işyerinde daha az üretken olduklarını söylemektedir. Baş ağrısı alına, şakaklara veya gözlere doğru yayılabilir, bulantıya, kusmaya, görme sorunlarına, normal ışığa veya hafif eforlara karşı aşırı duyarlılığa neden olabilir. Hafif dokunuşla bile kas hassasiyeti ve ağrı yaşanabilir.

Aura ile Birlikte Olan veya Olmayan Vakalar

Tüm migren vakaları aynı değildir. Ayırt etmenin yolu, bir aura yaşanıp yaşanmadığını belirlemektir. Karmaşık migren atakları bir aura ile başlar. Bunlar noktalar, dalgalı çizgiler veya zig zaglar gibi görsel bozukluklar olabilir. Bazı insanlar vücudun bir tarafında uyuşma veya karıncalanma yaşar. Baş ağrılarına eşlik eden auralar genellikle yaklaşık bir saat önce ortaya çıkar. Görme bozukluğu içeren migrenlere “oküler migren” adı verilir. Migren tanısı alan kişilerin yaklaşık dörtte biri bu türe girer. Bu türde olmayanların durumları profesyoneller tarafından “sıradan migren” olarak bilinir. Aura olmasa bile ışık hassasiyeti, mide bulantısı ve diğer belirtiler yaşanabilir.

Uyarı İşaretleri Nelerdir?

Klasik auralar bütün hastalarda görülmez fakat hastaların yaklaşık % 25’inde hafif semptomlarla başlayan erken bir aşama olan prodromal bir faz olabilir. Prodromal faz ağrı gelişmeden 12 veya 24 saat önce ortaya çıkar. Bazı kişiler duygudurum değişiklikleri (depresyon, heyecanlanma, sinirlilik) ve garip koku veya tatlar yaşarken, diğerleri gergin ya da yorgun hissedebilir. Bu fazda uyarıcı ama küçük değişiklikler arasında kabızlık, yeme isteği, susuzluğun ve idrara çıkmanın artması, boyun tutulması, sıkça esneme de fark edilebilir.

Migren Ataklarına Sebep Olan Nedir?

Dünyanın en yaygın nörolojik sakatlık nedeni olmasına rağmen araştırmacılar migrene neyin sebep olduğunu anlamaya yeni başlamıştır. Bir dönem, 1938’de önerilen vasküler teori kabul görmüştür. Vasküler teori beyin yakınındaki vasküler sistemdeki basınç değişikliklerinin Baş Ağrınız Migrenden mi Kaynaklanıyor?migrene neden olduğunu iddia etmektedir fakat yeni testlerden sonra, bu teori artık geçerli kabul edilmemektedir. Migren günümüzde vasküler bir hastalık değil genle ilişkili nörolojik bir hastalık olarak kabul edilmektedir.
Güncel araştırmalar çeşitli genetik mutasyonların migrenden en azından kısmen sorumlu olduğunu göstermektedir. TRESK geni, böyle bir genetik mutasyonun yeri olarak tanımlanmıştır. TRESK geni, sinir hücrelerinin dinlenmesine yardımcı olduğuna inanılan bir potasyum iyon kanalının çalışmasını sağlar. Bu gende mutasyonlar meydana geldiğinde, sinir hücrelerinin aşırı uyarılmasına neden olabilir, bu da onları daha az ağrıya daha fazla duyarlı hale getirebilir. Gen mutasyonları migren oluşumunun bir kısmını açıklasa da, migrenin başlaması çok karmaşıktır. Gözle görülür şekilde değişen bir beyin yapısına neden olan veya bu yapısal değişikliklerden kaynaklanan çeşitli süreçlere dayanır. Aslında, bazı bilim insanları tek bir neden değil, birden fazla neden olduğuna inanmaktadır.

Migren Tetikleyiciler

Yanıp sönen ışıklar: Migren baş ağrısı genellikle kişi belirli bir dizi duruma maruz kaldığı zaman tetiklenir. En yaygın tetikleyici güçlü titrek ışıktır. Örneğin, arızalı flüoresan lambalar, hızla açılıp kapanan bir televizyon görüntüsü, bir okyanus ya da göldeki dalgalardan, sulardan güneş ışığının yansıması olası tetikleyicilerdir.
Anksiyete (kaygı) ve stres: Stres de bir tetikleyici olabilir. İnsanların stres olmadan yaşaması pek mümkün olmasa da çoğu insan rahatlama teknikleriyle, derin nefes alma yoluyla ve başka biofeedback tekniklerinin kullanılmasıyla streslerini azaltabilir ve atakların tetiklenmesinden kaçınabilir.
Uyku veya yiyecek eksikliği: Düzenli uyku ve yeme kalıpları, bazı bireylerin ataklardan kaçınmalarına yardımcı olabilir. Uyku kesintileri ve yetersiz sıvı ya da gıda almak, bazı gıdaları fazla yemek bile migren başlatabilir.
Hormonal değişiklikler: Ataklar birçok kadında adet döngüsüyle bağlantılıdır. Bazı kadınların migren ataklarına hormonal artışların ve azalmaların neden olduğuna inanılmaktadır fakat her vaka kişiye göre farklılık gösterdiği için bir hormonal tedavi uygulaması bir kadına fayda sağlarken bir başka kadına sağlamayabilir hatta migren belirtilerini artırabilir.
Baş ağrıtıcı gıdalar: Şimdiye kadar herhangi bir yiyeceğin migreni tetiklediği kanıtlanmamış olsa da hastalar atakları genellikle belirli yiyeceklerin başlattığını söylemektedir. Hastaların genel olarak belirttiği gıdalar veya gıda bileşenleri peynir, kırmızı şarap, çikolata, işlenmiş et, soya sosu ve Monosodyum Glutamat (MSG ya da Çin tuzu)’tır.
Tyramine: Tirozin adlı amino asitten sentezlenen tiramin kan damarlarının daralmasına veya genişlemesine neden olabileceği için bir tetikleyici olabilir. Ataklarla ilişkili olan peynirler, turşu, soya sosu gibi birçok yaşlı ve fermente yiyecek tiramin içermektedir.

Kafein Migreni Kolaylaştırır mı, Engeller mi?

Kahvenin içindeki kafeinin bazı ilaçlarla beraber kullanılması atakların hafiflemesine yardım edebilir fakat kandaki kafein seviyesi düştüğünde hastada daha sonra baş ağrısı gelişebilir. Sonuçta, kafein migren ağrılarının başlamasını hem kolaylaştırabilir hem de engelleyebilir. Bireyler migrenin başlayacağını gösteren işaretlerin veya tetikleyicilerin listesini yapmalıdır. Bu bilgiler gelecekteki ataklardan kaçınılmasına yardımcı olabilir.

Migren Kimlerde Görülür?

Kadınlarda migren ataklarının görülme sıklığı 3 kat fazladır. Migren yaşayan akrabalara sahip olan bireylerin migrene yakalanması daha olasıdır. Depresyon, epilepsi, astım, inme, kalıtsal ve nörolojik bozuklukları olanlarda migren atakları sıktır.
Çocuklarda Migren: Migren atakları ergenlik öncesinde erkek ve kızlarda eşit oranda iken ergenlikten sonra kızlarda yaygın hale gelir. Çocuk migrenleri auralı ya da sıklıkla aurasız olabilir. Çocuklardaki migren belirtileri yetişkinlerden daha farklı olabilir. Çocuklarda karın ağrıları (abdominal migren), güçlü ve sık kusmalar veya istemsiz göz hareketleri, davranış değişiklikleri ve kusma gibi semptomları olan benign paroksismal vertigo görülebilir.

Migren Teşhisi

Migren genel olarak belirtilerin klinik öyküsüne dayanılarak teşhis edilir fakat doktorların çoğu baş ağrısının beyin kanaması veya beyin tümörü gibi başka nedenlerinin olup olmadığını belirlemek amacıyla BT veya MR ile beyin taramasının yapılmasını ister.

Migrensiz Baş Ağrıları

Baş ağrısı ya migrenden ya da aşağıda açıklanacak olan ve sık teşhis edilen iki farklı baş ağrısı tipinden herhangi birinden kaynaklanır. Migren uzmanları baş ağrısı teşhisi konan birçok insanı aslında migreni olduğu konusunda uyarmaktadır. Migrenli insanların yaklaşık yarısının teşhis edilmediği düşünülmektedir ve bu baş ağrılarının yanlış teşhisi ihtiyaç duyulan bakımın ya da tedavinin alınmasını engelleyebilir. Migren dışındaki baş ağrısı türlerine aşina olmak, çözüm bulunmasına yardımcı olsa da, doğru teşhisi almak bazen zor olabilir çünkü çeşitli baş ağrısı tipleri aynı belirtileri verebilir ve farkın anlaşılabilmesi için henüz kesin bir test Baş Ağrınız Migrenden mi Kaynaklanıyor?geliştirilmemiştir. Bazı uzmanlar sürecin bir parçası olarak bu baş ağrılarının tümünü bir yandan zaman zaman hafif gerginlik baş ağrısı, diğer yandan kronik migren baş ağrısı şeklinde tanımlamaya başlamıştır.
1-Gerilim baş ağrısı: Omuzlardaki ve boyundaki gerginlik bazen kronik baş ağrılarına yol açan yaygın bir sorundur. Gerilim baş ağrıları ağrı açısından hafif ila orta şiddetli olarak tanımlanır. Bu baş ağrıları başın etrafında, özellikle başın ve alnın arkasında hissedilebilir ve genellikle başka semptomlara neden olmaz.
2-Sinüs baş ağrıları: Sinüs baş ağrıları, sinüslere yakın yerlerde, yanaklarda, gözlerde ve burunda yayılan orta şiddette ağrılar olarak tanımlanır. Bu baş ağrıları hastanın önce sinüs enfeksiyonu geçirmesini gerektirir. Genellikle mevsimsel bir durum olan bu baş ağrıları nadiren kronikleşir. Tek bir yılda birden fazla bakteriyel sinüs baş ağrısının doğrulanması durumunda doktorlar bağışıklık sisteminin test edilmesini isteyebilir.

Migren Tedavisi

Doktorların bazıları tedaviye karar vermeden önce hastanın migren ataklarının günlük aktivitelerini ne derece bozduğunu bilmek ister. Hastaya ataklar nedeniyle farklı işlevleri ( iş, okul ve aile içi aktiviteleri) ne kadar sık kaçırdıklarını anlayabilmek için doldurulmak üzere anket verebilir. Migren reçeteli ya da reçetesiz bazı ilaçlarla tedavi edilebilir.
Reçetesiz satılan ilaçlar: Baş ağrıları için birçok reçetesiz ilaç bulunmaktadır. En yaygın ilaçlardan bazıları nonsteroid anti-inflamatuar ilaçlardır. Aspirin, naproksen sodyum, ibuprofen ve asetaminofen rahatlama sağlayabilir. Dramamin gibi bulantı önleyici ilaçlar da yararlı olabilir. Bazı reçetesiz ilaçlar migreni tedavi edici olarak pazarlanmaktadır. Bu reçetesiz ilaçların hepsi bazı baş ağrısı türleri için yararlı olsa da ülser, gastrointestinal problemleri ve toksisiteyi önlemek için aşırı kullanılmamalıdır. Reçetesiz ilaçların yüksek dozda kullanılması atakları kötüleştirebilir, baş ağrılarına yol açabilir.
Triptanlar: Triptanlar (Amerge, Axert, Frova, Imitrex, Maxalt, Relpax, Treximet ve Zomig) migren tedavisinde en sık reçete edilen ilaçlardır fakat kalp hastalığı, hipertansiyon, inme ve başka sorunlar için ilaç alan kişiler bu ilaç grubunu alamayabilir. Doktor hastanın sağlık durumunu göz önünde bulundurarak kullanılabilecek ilaçların seçimi konusunda yardımcı olabilir. Ne yazık ki triptanların kullanımıyla baş dönmesi, bulantı, parestezi ve göğüs ağrısı gibi yan etkiler ortaya çıkabilir.
Ergotaminler: Ergotaminler (Cafergot, Migergot veya Migranal) migreni tedavi etmek için oluşturulan ilk ilaçlardan bazılarıdır ve genellikle triptan grubu ilaçlar kadar etkili değildir. Baş dönmesi, bulantı, kas ağrısı, ağızda kötü ya da alışılmadık tat gibi bazı yan etkileri olabilir ve başka ilaçlarla etkileşim gösterebilir. İlaç etkileşimleri ve yan etkiler nedeniyle hastanın bu ilacı kullanması sınırlanabilir.

Yeni Migren Tedavileri

Kısa bir süre önce migren tedavisinde kullanılan ilaçlar hipertansiyon ve epilepsi gibi diğer hastalıklar için tasarlanmıştır. Bunlar hala bazı kişiler için yararlı olsa da migrenin vücudu nasıl etkilediğinin daha iyi anlaşılması, daha hedefe yönelik ilaç tedavilerine yol açmıştır.
Gepant’lar ve monoklonal antikorlar: Bu iki yeni ilaç grubu CGRP (kalsitonin geni ile ilişkili bir peptit) olarak bilinen bir moleküler yapıyı bloke ederek çalışır. CGRP migren atakları sırasında serbest bırakılır ve bloke edilmesi atağı başlamadan durdurabilir, bu da sinirlerin rahatlamasına yardımcı olabilir. Bunun için gepantlar ve monoklonal antikorlar kullanılmıştır. Bunlardan ilki FDA onayı alan Erenumab (Aimovig)’dir ve bunu aynı yıl içinde iki tanesi daha izlemiştir. Bu ilaçlar yan etkilere neden olabilir, uzun süreli kullanımlarının sonuçları bilinmemektedir, bu nedenle hastalar doktoruyla her konuda görüşmelidir. Kontrollere ya da muayene olmaya gitmeden önce hastaların aklına takılan soruların bir listesini yapması tedavinin planlanmasına yardımcı olabilir.
Ditanlar: Ditan ilaç sınıfı farklı çalışır. Bunlar farklı beyin bölgelerinde bulunan bir reseptörü (5-HT1F) hedefler. Bunu yaparak sinir sisteminde ortaya çıkan iltihabı azaltıyor olabilirler. Bu ilaçlar hala test edilmekte olup ve uyuşukluk, baş dönmesi gibi yan etkiler yapıyor gibi görünmektedirler.

Sinir Stimülasyonu (Nöromodülasyon)

Elektrikli cihazlar baş ağrısını durdurma konusunda bazı insanlarda işe yaramaktadır. Bazen elektriksel stimülasyon cihazları olarak adlandırılan bu araçlar aktiviteyi uyararak ya da daha sık olarak migren durumunda sakinleştirerek beyin aktivitesini değiştirebilir. Bu tedavi şekli daha çok nöromodülasyon olarak bilinir. Bazı nöromodülasyon cihazları ev kullanımı için FDA tarafından onaylanmıştır. Bu cihazların avantajı, ilaç kullanımı yan etkiler nedeniyle engellendiğinde rahatlama sağlayabilmeleridir. Bugün için belki de maliyetleri nedeniyle henüz tüketici pazarına girememişlerdir.

Tedavi İşe Yarıyor mu?

Bazen migren hastalarına uygulanan ilk tedaviler belirtileri azaltmaz veya sadece çok sınırlı bir şekilde azaltır. Belirlenen tedaviler 2–3 kez denendikten sonra çok az rahatlama varsa veya hiç rahatlama yoksa doktordan tedavinin değiştirilmesi istenebilir. Hastaların tedaviden yararlanabilmesi için atakların tedavisine erken (mesela 2 saat içinde) başlanmalıdır.

İlaç Kullanımının Sınırları

Bazı kronikleşmiş ağrılar ilaçların aşırı kullanımına bağlıdır. Migrenle ilgili reçeteli ilaçlar haftada 2 defadan fazla kullanılmamalıdır. Migrenlilerin ilaç kullanması ve dozun yavaş yavaş azaltılması doktor gözetiminde olmalıdır. Narkotikler bağımlılık yapabildiği için migrende son çaredir

Vitaminler ve Takviyeler, Önleyici İlaçlar

Bazı vitaminler ve takviyeler yararlı olabilir. Bunlardan bazıları şu anda test edilmektedir. Bunlar topluca nutrasötikler olarak bilinir. Ön testlerde bir miktar rahatlama kanıtı gösteren nutrasötikler magnezyum, riboflavin (B2 vitamini), butterbur (veba otu ya da kel otu) kökü ekstresi ve bilimsel adı Tanacetum parthenium olan feverfew ya da Gümüşdüğmeyi içerir. Ataklar sık ve şiddetliyse doktor sıklığın azaltılması veya baş ağrısının önlenmesi için divalproeks sodyum, timolol, topiramat, propranodol gibi bazı ilaçlar reçete edebilir. Bu tip ilaçlar aslında yüksek tansiyonu düşürmek ya da nöbetleri engellemek için oluşturulmuştur.

Alternatif Tedaviler

Biofeedback: Migreni azaltacak veya önleyecek ilaç dışı yöntemler arasında baş ağrısıBaş Ağrınız Migrenden mi Kaynaklanıyor?tetikleyicisi olan stresi, kas gerginlikleri gibi erken belirtileri azaltan biyogeribildirim (biofeedback) teknikleri yer almaktadır.
Akupunktur: Akupunkturle ilgili kesin bilgiler olmasa bile hastaların bir kısmı baş ağrılarını durdurmak veya azaltmak için Çin kökenli olan, vücudun belirli bölgelerine iğne yerleştirme
yöntemine olumlu yanıt vermektedir. Sonuçlar değişken olduğu için bazı doktorlar akupunkturu önermez fakat hastaların bazıları baş ağrısını hafiflettiğini bildirdiği için tedavide dikkate alınacak alternatif bir yöntemidir.

Yaşlanmanın Avantajı

Atakların tepe noktaya ulaşması ve sıklığı en yoğun olarak 20–60 yaş arasında gerçekleşir. 60 yaşı geçtikçe migrenin yoğunluğu, baş ağrısı sıklığı ve ilgili semptomlar azalır, bazı hastaların ataklar durur.

Hızlı Tedavi İhtiyacı

İnsanların çoğu gelen migren ataklarının (tetikleyicilerin, auraların ve baş ağrısının verdiği acının yoğunluğunun) düzenini bilmektedir. Migren geçmişi olan ya da olmayan bireylerdeki yaklaşık olarak 2 gün veya daha fazla süren yeni baş ağrılarını bir doktorun kontrol etmesi gerekir. Baş ağrısı boyunda tutulma, ateş, konfüzyon (bilinç bulanıklığı) veya inme (felç) gibi belirtilerle birlikte gelişirse kişiler hızlıca akrabaları, dostları veya bakıcıları tarafından bir hastaneye, acil servise götürülmeli ve muayene olması sağlanmalıdır.

Kaynakça:

https://www.acibadem.com.tr
https://www.onhealth.com

Yazar: Müşerref Özdaş

Bunları da beğenebilirsin
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku