Bilgiustam
Bilgiyi ustasından öğrenin

Behçet Hastalığı En Çok Kimlerde Görülür ? Tedavisi Var Mıdır ?

0 638

Behçet Hastalığı En Çok Kimlerde Görülür ? Tedavisi Var Mıdır ?Behçet hastalığı; göz tutulumunun olduğu, ağız ve genital bölgelerde oluşan aft ve yaraların oluştuğu, deri, eklem, damar ve sinir sistemi tutulumuyla devam eden, vücudun birçok bölgesini ilgilendiren, bu nedenle tedavi sürecinde multidisipliner bir çalışmanın yapılması gerektiği belirtilen bir iltihaplı romatizma hastalığıdır. Damar iltihabı olduğu ifade edilen behçet hastalığı, bedenin tüm uzuvlarını ilgilendirir. Hastalık, birçok uzuvda belirti vererek kendini gösterir. Ağız ve üreme bölgesinde çıkan ağrılı aft ve yaraların yanı sıra, bacak ön bölgesindeki deride, fındık ve ceviz büyüklüğünde kızarıklık ve kabarıklıklar oluşur.

Behçet hastalığı, yalnızca belirtiler dikkate alınarak teşhis edilebilecek bir hastalık değildir. Vücudun birçok bölgesinde meydan gelen belirtiler, başka bir hastalığa bağlı olarak da çıkmış olabilir. Bu nedenle hastalığın teşhisi için bir doktora başvurulmalıdır. Paterji adı verilen bir test yapılır ve doktor, değerlendirmesini bu testin sonucuna göre yapar ve kesin tanı koyar.
Behçet hastalığı bazı ülkelerde daha sık görülür. Bu ülkeler, İpek Yolu boyunca uzanan ve Türkiye’nin de içinde olduğu ülkelerdir. Avrupa ülkeleri ve Amerika’ da nadiren görüldüğü belirtiliyor. Hastalığın görülmesinde cinsiyet faktörü etkilidir. Oran olarak kadın ve erkeklerde aynı olmakla birlikte, erkeklerde görülme sıklığı daha çoktur. Daha çok 20 ile 30 yaşlarında görülen behçet hastalığının nedeni bulunabilmiş değil; ancak araştırmalar devam ediyor.

Behçet Hastalığı En Çok Kimlerde Görülür ? Tedavisi Var Mıdır ?Behçet Hastalığını Kim Buldu?

1937 Yılında dermatolog Prof. Dr. Hulusi Behçet, hastalığın tanımını yapan ve bu hastalığa ismini veren Türk bilim adamıdır.

Hulusi Behçet, 20 Şubat 1889 tarihinde İstanbul’da dünyaya gelmiştir. 1923 yılında Hasköy Zührevi Hastalıklar Hastanesi’nde Başhekimlik görevine başlamıştır. Daha sonra ise Guraba Hastanesi dermatoloji uzmanlığında göreve devam etmiştir. Soyadı Kanunu’ndan sonra, Mustafa Kemal Atatürk’ün arkadaşı olan babası Ahmet Behçet’in, parlak ve çok zeki anlamına gelen ‘Behçet’ ismini soyadı olarak kullanmaya başlamıştır. Hulusi Behçet, 1933 yılında Türkiye’de profesör unvanı alan ilk bilim adamı olarak da kayıtlara geçmiştir.

Hastalığın Bulunuş Süreci

Hulusi Behçet, 3 hastasını uzun yıllar boyunca takip etmiş ve bu hastalarının geçmeyen aft ve yaralarının ve beraberinde görülen diğer rahatsızlıkların farklı bir hastalığa bağlı olarak geliştiğini düşünmüştür. Bu teorisini Dermatologische Wochenschrift isimli dermatoloji dergisinde, 1937 yılında bir makale ile açıklamış; Paris’te yapılan bir dermatoloji toplantısında da konuyla ilgili sunum yapmıştır. Aynı belirtilere Avrupa’daki hastalarda da rastlanması yeni bir hastalığın varlığına işaret etse de, birçok dermatolog, bilinen başka hastalıklarla aynı belirtileri gösterdiği için bunun yeni bir hastalık olmadığını ileri sürmüşlerdir. Ancak ilerleyen sürede dünyanın farklı bölgelerinden yeni vakaların bildirilmesiyle yeni bir hastalık olduğunu kabul etmek zorunda kalmışlardır.

1947 yılında Zürih Tıp Fakültesi’nde görev yapan Prof. Mischner’in önerisiyle, Prof. Dr. Hulusi Behçet’in tanımladığı bu hastalığın adı Morbus Behçet olarak literatüre geçmiştir. Prof. Dr. Hulusi Behçet, behçet hastalığı dışında kendi alanında birçok çalışma da yapmış, makaleleri yayınlanmış ve ortaya çıkardığı 196 eseri ile birçok ödüle layık görülmüştür. Dünya tıp literatürüne adını yazdıran Prof. Dr. Hulusi Behçet, 1948 yılında yaşamını yitirmiştir.

Behçet Hastalığı En Çok Kimlerde Görülür ? Tedavisi Var Mıdır ?Hastalığın Belirtileri 

Behçet hastalığının belirtileri ciltte ve mukozada görülür. Ağız içi mukozasında oral aftlar ve üreme sistemlerinde genital ülser adı verilen yaralar görülür. Ayrıca vücutta sivilceler ve bacakların ön yüzünde, ağrılı ve kırmızı şişlikler hastalığın belirtilerindendir. Bacaklarda çıkan lezyonlar ortalama fındık ya da ceviz büyüklüğünde, kızarık ve ağrılıdır. Bu lezyonlar kollarda ve vücudun çeşitli yerlerinde de çıkabilir ancak en sık çıkan bölge bacaklardır. Lezyonların çıktığı bölgelerden biri de eklemlerdir. Eklemlerde de ağrılı ve kızarık şişlikler görülmekle birlikte eklem yapısında bir değişiklik olmaz.

Behçet hastalığı sinir sistemini de etkiler. Bunun sonucunda baş ağrısı, çift görme, bilinç kaybı gibi belirtilere neden olur.

Ağızda meydana gelen aftlar genellikle hastalığın ilk belirtisi olarak ortaya çıkar. Aftlar, dil, dudak ve yanak içlerinde görülür ve ağrılı yaralardır. Bu yaralar konuşmayı ve yemek yemeyi güçleştirir. Ağız içinde çıkan aftların iyileşmesi 10 günden fazla sürmekle birlikte, tekrarlayan özelliktedir. Ağız içi yaralar tek başına behçet hastalığı belirtisi olarak değerlendirilemez; çünkü bu yaralar farklı sebeplere bağlı olarak da çıkabilir.

Tedavide Hastanın Tutumu Önemli

Behçet hastalığının nedeni tam olarak tespit edilebilmiş değil; ancak hastalık bağışıklık sistemiyle ilişkilendirilmiştir. Bulaşıcı olmadığı belirtiliyor. Behçet hastalığı genetik olmakla birlikte hastalığın kalıtsal olmadığı; anne ve babadan çocuklara geçmediği ifade ediliyor.

Behçet hastalığının nedeni tespit edilemediğinden tedavisi de günümüz koşullarında başarılı değildir. Bu nedenle tedavi sürecinde, günlük yaşamı etkileyen belirtileri ortadan kaldırmaya yönelik bir yol izleniyor. İlaç tedavisi, rehabilitasyon, cerrahi müdahale, fizik tedavi ve psikolojik destekle hastalık belirtileri ortadan kaldırılarak hasta yaşama daha kolay adapte olabiliyor ve yaşam kalitesi iyileştiriliyor. Tedavi sürecinde hastanın tedaviyi destekleyici davranışları da oldukça önemli. Bu süreçte hastanın tutumu ne kadar olumlu ve yardımcı olursa, tedavide sonuç alınması da o kadar kolay olacaktır.

Kaynakça:
http://www.hulusibehcet.net/behhayat.htm
http://behcet.medicine.ankara.edu.tr/page_id=63

Yazar: Mehtap Özdemir

Bunları da beğenebilirsin
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku