Vatandaşlık,
bir gerçek kişinin hukuki bağ ile bir ülkeye sıkı sıkıya bağlı olacak şekilde o ülkenin yasaları uyarınca vatandaşı olması durumunda gerçekleşir. Bu durumun vuku bulma hadisesi aslında tamamen, ülkelerin kendi iç meseleleri arasında yer alır. Başka bir ifade ile bir kimsenin, bir ülke ile kuracağı vatandaşlık bağı sadece kuran ve de kurma iradesine sahip olanı bağlar. Vatandaşlık bağı, son derece önemlidir. Özellikle de küreselleşmiş bir dünyada sahip olduğunuz vatandaşlık size birçok alanda hak ve de yükümlükler yükler. Bu anlamda ciddi bir denge bulunur. Vatandaşlık bağı oldukça önemlidir, bu bağın kurulması, o hakkı size bahşeden devletin vatandaşlık kanununca ele alınan bir husustur. Vatandaşlık bağının nasıl bir şekilde tesis edileceği hemen hemen dünya üzerindeki bütün egeme devletlerin kendi hukuk mevzuatlarında ele alınmış bir konudur. Bu anlamda vatandaşlığın iktisabında çeşitli yollar vardır. Bunların en başında geleni şüphesiz ki, soybağı yoluyla elde edilen vatandaşlıktır. Bu vatandaşlıkta, mühim olan kişinin DNA bağlamında anne ya da babasının bir parçası olduğu meselesinin ispatıdır. Bu annede zaten kesin karine olduğundan son derece kolay iken baba da biraz daha farklı bir yol izlenir. Başka bir ifadeyle evlilik dışında bir doğum varsa babanın bizzat çocuğu yasal yollardan tanıması vatandaşlığın iktisabında kilit rol oynar.
Diğer iktisap yolları ise, edinme ve de toprak esasıdır. Toprak esası ağırlıklı olarak Amerika kıtasında olan bir haktır. Avrupa kıtasında toprak esasına dayalı vatandaşlık günümüzde hasıl olan bir durum değildir. Bu anlamda Avrupa’da edinme ve de soybağı vatandaşlık iktisabında izlenilen yolların başını çeker. Türkiye’de de durum Avrupa’daki gibidir. Vatandaşlığın iktisap şekli görüldüğü gibi belirli şartlara bağlanmıştır. Bu şartlar haricinde bazı ülkeler vatandaşlığı çeşitli şartlara da bağlımıştır. Burada anlatılmak istenilen aslında vatandaşlığın korunması ve de kazanılması sonrasında kaybıdır. Vatandaşlık kayıpları her ülkenin kendi mevzuatında yer alan en önemli meselelerdendir. Genel olarak vatandaşlığın kaybı, başka bir ülke vatandaşlığı iktisabı ile olur. Bunun dışında başka bir devletin askeri kuvvetlerine katılma ve de vatana ihanet de kayıp durumları arasındadır. Örneğin Avrupa Birliği üyesi ülkeler, her ne kadar bir ortak mevzuata sahip olsa da, vatandaşlık bunlarda aridir. Bu anlamda her ülke kendi yasası ile vatandaşlığı ele alabilir. Örneğin Almanya, Hollanda, Danimarka gibi birçok ülkede çifte vatandaşlık imkanı yoktur. Aslında kısmen yoktur. Burada örneğin, Alman vatandaşlığınız var ise ve de başka bir ülke vatandaşlığı daha iktisap etmek istiyorsanız bu durumda bu iktisap edeceğiniz ülke vatandaşlığı aynı zamanda bir Avrupa Birliği vatandaşlığı değilse ya da İsviçre vatandaşlığı değilse bu durumda izim almanız gerekecektir. İzin almak sadece bir yol olup hiç de kolay bir prosedür değildir.
Örneğin Türk vatandaşlığı için izin istiyorsanız, bu izni almanız neredeyse imkansızdır. Bu anlamda bir çifte standart olduğu su götürmez gerçektir. Avrupa ülkelerinde çifte vatandaşlık hakkı veren ülkeler aşağıda yer alır. Avusturya, Estonya, Litvanya, Hollanda, Norveç, Polonya ve Slovakya çifte vatandaşlığa izin vermemektedir. Bu anlamda eğer vatandaş olmak isterseniz bu ülkeleri dikkatlice nazara almasınız. Aksi halde vatandaşlık hakkınız elde edemeden düşer.
1.Belçika
2.Bulgaristan
4.Kıbrıs
5.Çek Cumhuriyeti
6.Almanya (Sadece AB üyesi ülkeler ile İsviçre)
7.Macaristan
8.Finlandiya
9.Fransa
10.Danimarka
11.Yunanistan
12.Slovenya
13.İspanya
14.İsveç
15.İsviçre (AB üyesi olmasa da AB ortağıdır)
16.Portekiz
17.Birleşik Krallık
18.İrlanda
19.Letonya
20.Malta
21.Lüksemburg
22.Romanya
Yazar:Emir Karasu