Bilgiustam
Bilgiyi ustasından öğrenin

Rüya Görme ve Farklı Rüya Türleri

0 329

Rüyalar yüzyıllardır merak uyandırmış ve felsefi araştırmalara konu olmuştur. Antik Yunan’da rüyaların tanrı Morpheus tarafından iletilen, tanrılardan gelen mesajlar olduğu düşünülmüştür. Rüyaların tanrısının insan şeklini alabildiği ve sıradan insanın rüyalarında görünebildiğine de inanılmıştır. Asklepionlar adı verilen Yunan şifa tapınakları, hastalara ziyaret edilen rüyalar aracılığıyla tedavi edilebilecekleri, şifa bulacakları bir sığınak sağlamıştır.Rüya Görme ve Farklı Rüya Türleri
Modern psikolojinin babası ve psikanalizin kurucusu olan Avusturyalı nörolog Sigmund Freud, insan ruhuyla ilgili çalışmasında rüyaları araştırmıştır. Freud’a göre rüya, kendi mantığını izleyen zihinsel bir aktivitedir. Freud, mekanizmalarını tanımlayarak, bilinç dışının işleyişine ve insan yaşamındaki güçlü rolüne de yeni bir ışık tutmuştur. Freud, rüyaların zihnin bilgiyi işleme biçimi olduğuna, bilinçli zihnin kabul etmeye hazır olmadığı anıları, düşünceleri ve duyguları bastırdığına inanmıştır. Sigmund Freud, oluşturduğu rüya teorisinde rüyaların kişilerin uyanık yaşamlarında yerine getirmeye çalıştığı isteklerden başka bir şey olmadığını savunmuştur. Rüya teorisi tüm istek ve arzuların ifade edilmesi veya dolaylı olarak yerine getirilmesi için herkesin bir yola ihtiyacı olduğu fikrine dayanır. Bu istek ya da dileklerden bazıları nispeten masumdur ve bu durumlarda rüyalar dilekleri olduğu gibi resmeder fakat kabul edilemeyen ya da eyleme dökülememiş saldırgan veya cinsel dürtüler gibi başka istekler de vardır, rüyaların onları sansürlemesi gerekir.
Amerikan Psikoloji Derneği, rüyayı “uyku sırasında meydana gelen ve genellikle zengin bir dizi endojen duyusal, motor, duygusal ve diğer deneyimlerle karakterize edilen fizyolojik ve psikolojik olarak bilinçli bir durum” olarak tanımlar. Rüyaların doğası ve karmaşıklıkları hakkında hala anlaşılamayan çok şey olmasına rağmen, rüyaların en azından kısmen bilinçaltı çalışmaları yansıttığı tıbbi ve psikolojik topluluklarda genel olarak kabul edilmektedir.

Herkes Rüya Görür mü?

Uyku, sağlıklı, işleyen bir vücudun ayrılmaz bir parçasıdır. İster 10 saat ister 10 saniye olsun, tüm hayvanlar uykuya ihtiyaç duyar ve birçoğu rüya görebilir. Rüyalar, uyku sırasında beynin video oynatması gibidir. Rüyalar anılar, imgeler, hayaller ve duygu parçalarından oluşurlar. Beyin bunları bir hikayeye (genellikle biraz tuhaf bir hikayeye) dönüştürür. Birçok insan her gece rüya görür ancak hiç rüya görmeyenler de vardır. Her uyku seansında birden fazla rüya görülebilir ve bunlar 10 saniye kadar kısa ve 45 dakika kadar uzun (veya berrak rüya durumunda daha uzun) olabilir.
Rüyalar tamamen garip, anlamsız ve mantıksız olabilir veya kişinin zihninde ve bilinçaltında derin bir öneme sahip olabilir. Rüyalar uyumadan önce ne düşünüldüğünden veya uyanıkken yaşananlardan etkilenebilir, iş, stres, zevkler, fikirler ve çevrede yaşanan her şeyle ilgili olabilir. Rüyalar, düşünmekten kaçınılan şeyleri veya endişeleri de ortaya çıkarabilir. Araştırmaya göre, rüyaların unsurlarının yüzde 65’i uyanıkken yaşananlarla ilişkilidir. Kişinin iş stresi varsa rüyalar işle ilgili olabilir veya iş arkadaşlarını içerebilir. Kişi yeni bir randevuya gitmişse rüyası romantizmle dolu olabilir. Rüyalarla ilgili ilginç bir gerçek de, rüyada görülen her yüzün kişinin hayatı boyunca görülmüş olmasıdır. Yani rüyadaki bir kişinin tanınmadığı düşünülse bile o kişi bir yerlerde görülmüştür. Rüyaların ne olduğu hakkında öğrenilecek çok şey olsa bile, önemli bir amaca hizmet etmektedir. Uyanık olunan saatlerde görmezden gelinen duyguları işlemek, bilinçsiz veya bastırılmış arzuları, korkuları ifade etmek, öğrenilen bilgileri ezberlemek ve pekiştirmek, bilişsel yeteneklerin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi rüyaların arkasındaki bazı olası nedenler arasındadır.

Rüya Görürken Beyinde Ne Olur?

Bazı araştırmacılar 4 uyku evresi olduğunu söylerken bazıları 5 evre olduğuna inanır. Hangisi doğru olursa olsun tüm evreler boyunca rüya görülür. REM uykusu (Hızlı Göz Hareketi) son aşamadır ve rüyalar açısından en aktif olanıdır. REM uykusu sırasında, beynin düşünce bastırma için gerekli olan bölümleri, örneğin dikkat, kontrol ve çalışma belleği ile ilgili olanlar devre dışı bırakılır. Neden rüya görülür sorusunun cevabı halen tartışılmaktadır. Bazı uzmanlar bunun REM sırasında limbik sistemin uyarılmasından kaynaklandığına inanırken, bazıları da rüyaların kişileri onlar için tehdit oluşturabilecek gerçek yaşam durumlarına hazırlamayı amaçladığına inanmaktadır. Limbik sistem, anıların ve duyguların işlendiği yerdir ve özellikle rüya görüldüğünde aktiftir. Bu sistem aşağıdakilerden oluşmaktadır:
Amigdala: Beynin bu kısmı, duyular devreye girdiğinde uygun şekilde tepki verilmesine yardımcı olur. Örneğin, güzel bir şeyin tadına bakılırsa rahatlık ve mutluluk hissedilir.
Hipokampus: Uzun süreli bellekten sorumludur.
Singulat girus: Bu, dokunmaya yanıt olarak iskelet kası hareketini kontrol eder.
İlginç bir çalışma, sol beynin rüyaların ortaya çıktığı yer gibi göründüğünü ortaya çıkarmıştır. Sağ beyin tüm tuhaf ve harika detayları sağlar. Uyku bilimcileri rüyalarda acı ve duygu hissedilebileceğini kanıtlamışlardır. Bunlar fiziksel olarak taşabilir ve hatta kişiyi uyandırabilir.

Rüyaların HatırlanmasıRüya Görme ve Farklı Rüya Türleri

Kişiler genellikle her gece uykudayken yaklaşık dört ila altı kez rüya görür. Bu gerçeğe inanmak ya da kavramak zordur çünkü rüya araştırmacıları görülen rüyaların %95’inin unutulduğunu düşünmektedir. Kişilerin en çok hatırlamaya meyilli olduğu rüyalar, uyanmadan hemen önce gördükleridir. Beynin ne kadar hızlı çalıştığına veya REM uykusuna bağlı olarak en fazla iki, hatta bazen üç rüya hatırlanabilir. Uyku döngüsünün herhangi bir aşamasında rüya görülebilir fakat hızlı göz hareketi uykusu (REM) en canlı ve sıklıkla hatırlanan rüyaları üreten aşamadır. Bu süre içinde uyanılırsa, rüya hatırlanabilir. REM döngüsünün ortasında bir alarm ile uyanılırsa hatırlama sürecini bozulabilir. Daha fazla rüya hatırlanabilmesi için yeterince uyumak (gecede 7-8 saat) ve mümkün olduğunca alarm olmadan, REM uykusu kesintiye uğramadan uyanmak gerekir. Rüya günlüğü tutulması ve sabah hatırlanan her şeyin yazılması da önerilebilir.
Şimdi, farklı rüya türlerine ve ne anlama geldiklerine geçelim.

Rüya Türleri

Rüyalar gecelerin en heyecan verici veya en korkunç kısmı olabilir. Farklı rüya türleri vardır. Bu rüyalar arasında sıradan ya da normal rüyalar, hayal kurma (gündüz rüyaları), lusid ( berrak) rüyalar, sahte uyanış rüyaları, kâbuslar, tekrarlayan rüyalar, kehanet rüyaları ve iyileştirici rüyalar (şifa rüyaları) yer alır. Aşağıda açıklamaları verilen her rüya kategorisi ayrı, tek başına bir deneyim olabilir. Aynı anda çeşitli özelliklere sahip bir rüya görmek de yaygındır. Örneğin, bir rüya aynı anda güncel bir olayı, metaforu, problem çözmeyi ve fanteziyi içerebilir.

Normal Rüyalar
Rüya görmek duygusal ve fiziksel sağlık için gereklidir. Normal rüyalar en yaygın olan rüya türüdür. Herkes her gece normal rüyalar görür. Gündelik, sıradan, çılgın, tuhaf rüyalardır. Bu rüyalar çoğunlukla REM uykusundan kaynaklanır. Rüya unsurlarının çoğu (eski tanıdıklar veya aile üyeleri, kovalanmak, uçmak, örümcek ve yılanlar gibi yaratıklar ) burada kendini gösterir. Normal ya da sıradan rüyaları düşünceler tetiklemektedir. Uyumadan önce ne düşünüldüğünden, o gün görülen insanlardan, bastırılmış korku ve endişelerden, kişinin başına gelebilecek her şeyden etkilenir. Normal bir rüya kişiye göre değişir. Çoğu rüya çoğunlukla görseldir, yani koku veya dokunma gibi diğer duyulardan ziyade rüyalarda imgeler ön plandadır. Çoğu insan renkli rüya görürken, bazı insanların rüyaları tamamen siyah beyazdır. Kişiler hayatında ne kadar az stresli olursa, rüyalar o kadar keyifli olabilir. Rüyalar çok garip veya alışılmışın dışında olabilir ve bu tamamen normaldir. Ruh hali, haberlerdeki olaylar, acı, şiddet ve din, rüyanın konusunu etkileyebilir.

Hayal Kurma (Gündüz Rüyaları)
Herkes hayal kurar. Araştırmalar, ortalama bir insanın uyanık olduğu günün 70-120 dakikası boyunca normal algıyı aşan bir bakış açısıyla hayal kurduğunu ortaya koymaktadır. Genellikle beklenirken, düşünmeden, dikkat gerektirmeyen bir şey yapılırken gerçekleşir. Hayal kurma bilinç ve uyku hali arasında, hayal gücünün dolaşmasına izin veren bir alandır. Bu nedenle hayal kurmak için kullanılan başka bir ifade, zihin gezintisidir. Farkındalık seviyesi azaldıkça benlik duygusu kaybedilir. Gündüz rüyaları da denilen hayal kurma kişi uyanıkken meydana gelir ve uyarılma eksikliğine tepki olarak beynin varsayılan mod ağı tarafından üretilir. Varsayılan durum ağı, kişilerin hayal kurma sırasında, geçmişi veya geleceği düşünmeleri sırasında beyindeki aktifleşen bölümdür. Her tür rüyada olduğu gibi, hipnotik transa çok benzeyen değişmiş bir zihinsel duruma girilir ve bilinçaltındaki düşüncelerin yüzeye çıkmasına izin verilir. Küçük bir meditasyon gibidir. Hayal kurulurken yaratıcı beyin baskın hale gelir ve kişi fiziksel gerçekliğin daha az farkında olur fakat tüm bu süre boyunca, bilinç kişiyi şimdiki zamana geri çekmeye devam eder.
Hayal kurmanın türleri arasında disforik, gerçeklerden kaçma, fantezi, ruminasyon(saplantı halinde, takıntılı düşünme, sürekli aynı konuyu düşünme) ve görselleştirme yer alır. Hayal kurmak psikolojik olarak sağlıklıdırlar, gerçekliğin taleplerinden geçici olarak kaçmaya, hayal kırıklıklarından kurtulmaya ve daha iyi bir gelecek için plan yapmaya yardımcı olur. Herkes bir miktar hayal kurar fakat aşırı hayal kurmak, zayıf zihinsel sağlığın bir işareti olabilir. Yeterince kaliteli uyku almakta güçlük çeken kişiler diğerlerinden daha sık hayal kurabilir. Bu yine kötü ruh sağlığının bir göstergesidir.

Lusid (Berrak, Bilinçli) Rüyalar
Lusid ya da berrak rüyada kişi gördüğünün rüya olduğunun bilincindedir. Bu tür rüyalar birçok durumda sadece eğlenceli ve zevkli olmakla kalmaz, aynı zamanda rüyayı görene problem çözme gücü (örneğin, bir takipçiden kaçmak yerine dönüp savaşmaya karar vermek, bir engel tarafından engellenmek yerine üzerinden uçmayı seçmek) verir, gerçek yaşam uygulamaları ve faydaları olabilir. Bu rüya türü de REM uykusunda gerçekleşir. Ne kadar derin uyku ve REM uykusu alınırsa, berrak rüya görme şansı o kadar artar. Berrak rüya, çoğu zaman rüyayı gören kişinin kendi aksiyon/macera/romantik filminin başrol oyuncusuymuş gibi rüya gerçekleşirken eylemlerini kontrol etmesine izin verir. Lusid rüyalar sık değildir ancak bir araştırma, insanların %55’inin bunu yaşamlarında en az bir kez yaşadığını göstermektedir fakat rüyalar farkında olduktan sonra çok uzun sürmez ve genellikle kişi rüya gördüğünü fark ettikten kısa bir süre sonra uyanır.

Rüya Görme ve Farklı Rüya TürleriTemelde çok canlı rüya türleridir. Kişi uyanık olduğunu varsayar, kesinlikle rüya gördüğünü bilmez ancak hala bir rüyanın ortasındadır. Bu rüyalar genellikle çok gerçekçidir. Bir şeyin doğru olmadığı fark edildiğinde, rüya görüldüğünün anlaşılması biraz zaman alır. Sahte uyanma rüyaları, bütün gece oyun oynandığının, çalışıldığının veya okula gidildiğinin hayal edilmesine neden olabilir. Kişi gerçekten uyandığında dinlenmiş hissetmez çünkü bütün gece uyanık olduğunu zanneder. Yanlış uyanışlar zaman zaman sinir bozucu olabilir ancak hiç de zararlı değildir. Yanlış ya da sahte uyanma rüyaları, genellikle uyku felci veya berrak rüyalarla bağlantılı, uyanıklık ve uyku ile örtüşen melez bir durumdur. Bu tür rüyalar henüz ayrıntılı olarak incelenmemiştir ancak genellikle bozulmuş REM uykusuyla bağlantılıdır. Bu tür rüyaları çok fazla gören kişiler kesinlikle uyku zamanlamalarını iyileştirmelidir. Uykusuzluk ve uyku apnesi gibi rahatsızlıklar genellikle bununla bağlantılıdır. Aşırı beklenti, stres, kaygı, kesintiye uğramış uyku veya gürültülü ortam da bunun arkasındaki sebep olabilir.

Kâbuslar
Kâbuslar, korku uyandıran ve en rahatsız edici rüyalardır. Kâbuslarda kişi rüyada olduğunu bilmez. Böylece bilinç dışı zihin her şeyi gerçekten oluyormuş gibi işler. Bazı kâbuslar o kadar canlı olabilir ki duyu sistemi tetiklenir ve belirli türde ağrılar hissedilebilir. Çok sinir bozucu olabilir. Neredeyse herkes zaman zaman kabus görür, arada bir kabus görmek tamamen normaldir. Kâbusların doğası ve nedeni çok yönlü olabilir. Korku filmleri veya kitapları okumak veya izlemek, uykusuzluk, bazı ilaçların yan etkileri kâbus görme nedenleridir. Diğer faktörler arasında yatmadan hemen önce yemek yeme gibi kötü beslenme alışkanlıkları, kabus bozukluğu, uyku apnesi gibi bozukluklar ve yüksek ateş gibi fiziksel hastalıklar, narkolepsi, uyuşturucu veya alkol sayılabilir. Bu rüya hali, beynin yaşamın günlük stresörlerini işleme biçimidir. Bir kişi yakın zamanda yaşanan stresli bir olayın ardından (örneğin bir aile sorunu, araba kullanırken yaşanan bir olay, medyadaki üzücü haberler gibi), endişeli veya derin stresli olduğunda kâbus görebilir. Depresyon veya anksiyete, migren veya uyku apnesinden muzdarip kişilerin kabus görme olasılığı, olmayanlara göre daha fazladır. Dünya çapında travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) olan kişilerin yüzde 71’e kadarı, tedavi edilmezse tekrarlanabilen kabuslar yaşayabilir. Kâbuslar, bir kişiyi çözülmemiş problemlerle veya korkularla yüzleşmeye zorlayarak duygusal teröre neden olabilir. Kâbuslar, geçmişten gelen çözülmemiş kaygıların, korkuların veya travmaların sonucu da olabilir. Bazı kâbuslar, bilinçaltının / bilinçdışının sorunları çözme girişimleridir. Bir çalışma, en yaygın üç kâbus temasının ölümü, fiziksel şiddeti, kovalanmayı içerdiğini bulmuştur. Rüya analizine göre, bir kâbusta kovalanmak, evrimsel avlanma korkusunu temsil eder.
Yetişkinlerle kıyaslanırsa küçük çocuklarda daha yaygın olduğu görülen gece terörü ya da karabasan kâbusun şiddetli bir şeklidir. Bir kişi karabasan ( gece ya da uyku terörü) yaşadığında gördüğü rüyanın belirsiz bir anısı ile dehşete kapılarak, bağırarak, çığlık atarak, şiddetle hareket ederek, terleyerek veya zor nefes alarak uyanır. Bunlar teknik olarak belirli bir rüya türü değil, daha çok bir uyku bozukluğu gibidir. Düzenli olarak kâbus ya da karabasan gören kişiler, destek için nitelikli bir ruh sağlığı uzmanı ve / veya uyku doktoruna görünmeyi düşünmelidir.

Tekrarlayan Rüyalar
Tekrarlayan rüyalar, bir uyku seansı veya birden fazla uyku seansı boyunca tekrar tekrar yaşanan rüyaları ifade eder. Rüya içeriğinin önemli bir kısmı tekrarlayıcıdır. Bu olağan dışıdır ama endişelenecek bir şey değildir. Tekrarlayan rüyalar, haftalar, aylar ve hatta yıllar boyunca kendilerini tekrar eden hikayeler veya temalardır. Küçük detaylar farklı olabilir fakat konsept ve hikaye benzerdir. Tekrarlayan şeyler genellikle kovalanmayı, uçmayı, dişlerin dökülmesini ve geç kalmayı içerir. Bu rüyalar mutluluk, heyecan verici, sıkıcı ve hatta korkutucu olabilir. Bazen mantıksız göründükleri için kişiyi şaşkına çevirebilirler. Birçok teori, tekrarlayan rüyaların riskten kaçınma, içselleştirilmiş korkular, genellikle henüz çözülmemiş diğer sorunlardan kaynaklandığını öne sürmektedir. Büyük olasılıkla, kişiler bu temel nedenlerle başa çıkana kadar tekrar eden rüyaları görmeye devam edecektir. Stres, özellikle günlük bir şeyse, tekrarlayan rüyalarda önemli bir rol oynayabilir. Sürekli aynı rüyaları görüyorsa kişi hayatındaki stres yaratan bazı şeyleri azaltmaya çalışmalıdır.

Kehanet (Peygamberlik) Rüyaları
Kehanet rüyalarında, insanlar gelecekteki olayların gerçek hayatta olmadan önce gerçekleştiğini görürler. Kişi eğer bir şeyin gerçekleştiğine dair bir rüya gördüyse ve o durum gelecekte gerçekten olmuşsa bir kehanet bir rüya görmüş demektir. Örneğin, rüyada arabanın lastiğinin patladığı görüldüyse ve sabah arabanın lastiği gerçekten patladıysa bu bir kehanet rüyasıdır. Bu rüyanın hissi genellikle Deja vu ( tanıdık gelen ve kişiye daha önce orada bulunduğunu hissettiren ) olarak da tanımlanır. Bazıları bu rüyaların bir kişinin geleceği öngördüğü anlamına geldiğine inanırken, diğerleri kehanet rüyalarının kişiyi olası bir sonuç için hazırlayan bilinçaltı olduğuna inanır.

Rüya Görme ve Farklı Rüya TürleriŞifalı rüyalar, rüyayı görenin başkalarını iyileştirebileceği, telekinezi veya telepati gibi doğaüstü bir güce sahip olduğu rüyalardır. Bu tip bir rüya, denge ve uzlaşma duyguları getirebilir, bilinçaltı aracılığıyla bir barış veya amaç duygusunun kolaylaştırılmasına yardımcı olabilir.
Rüyalara “Zihnin Aynası” denilebilir, başa çıkılması gereken sorunların veya duyguların göstergeleri olabilir ancak Sigmund Freud’un ifadesiyle, bazen bir rüya sadece bir rüya olabilir. Tüm rüyalar bilinçaltının bir tezahürü değildir.
Bazıları sadece bir tür yaratıcı oyundur ve yerine getirilmemiş arzulardan muaftır. Birçok araştırma, rüyasız bir uykunun en rahatlatıcı uykulardan biri olduğunu ve rüyaların çoğu zaman zihni yorgun bıraktığını iddia etmiştir. Her ne olursa olsun rüya (düş) görmek kişilerin yaşadığı en ilginç durumlardan biridir.

Kaynakça:

https://www.world-of-lucid-dreaming.com/types-of-dreams.html
https://dubslabs.com/blog/7-types-of-dreams-and-their-meanings-/
https://www.drselcukaslan.com/ruyalar-ve-uyku/
https://www.deryauluduz.com/ruyalar-bize-mesaj-mi-veriyor/

Yazar: Müşerref Özdaş

Bunları da beğenebilirsin
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku