Canlılar yaşamını devam ettirebilmek için beslenmeleri gerekmektedir. Kimi canlılar bitkiler ile beslenmekte (otobur) olup, bazıları da et ile (etobur) beslenmektedir. Sinekler de yaşamsal faaliyetlerini sürdürebilmek için beslenme ihtiyacı bulunmaktadır.
Erkek sinekler bitki öz suyunu emerek beslenir. Diğer taraftan dişi sinekler, yumurtlayabilmeleri ve yumurtalarının gelişimini sağlayabilmeleri için insan veya hayvan kanıyla beslenirler. Beslenme esnasında kanını emdikleri canlının acı duymasını engellemek ve kanın pıhtılaşmasını önlemek amacıyla, antikaogulan enzimi içeren tükürük salgılar. Vücudumuz ise, bu salgılara karşı kendisini korumak amacıyla antikor salgılar. Antikorlar, sineğin salgıladığı tükürük ile mücadeleye girerek tükürüğü ve bileşiğini çözer ve alerjik reaksiyonlar verir. Bu alerji reaksiyonlar, deri üzerinde kaşıntı ve şişmeye neden olur.
Kaşıntı süresi, kişiden kişiye ve sineğin vücuda enjekte ettiği tükürük miktarına göre değişir. Sineğin emdiği kan miktarı da, kaşıntının şiddeti üzerinde etkilidir. Sinek enjekte ettiği tükürüğü zamanla geri emdiğinden dolayı, sineğin emdiği kan miktarı arttıkça kaşıntının şiddeti azalmaktadır.
Sofralık tuz, sinek ısırığı kaşıntısının giderilmesinde kullanılan etkili bir araçtır. Sineğin ısırdığı bölge şiddetli bir şekilde kaşınıp, suyla nemlendirilerek üzerine tuz koyulduğunda, tuzun yoğunluk farkıyla kaşıntı yapan kimyasalları emmesinden dolayı, kaşıntının kısa bir süre sonra geçtiği görülmüştür.
Yazar:Çiğdem Kocayel