Bir macera yaşamak için ıssız bir tropik adada kaybolmak isteyebilirsiniz. Ancak bazı adalar var ki, kabuslarınızda bile orada kaybolmak istemezsiniz. Brezilya yakınlarında bulunan aynı zamanda “Ilha de Queimada Grande” olarak bilinen Yılan Adası da onlardan biridir. Adanın ismi bizi zaten uyarsa da ayrıntılar daha korkutucu! Daha fazlası için okumaya devam edin.
Dikkat!
Lancehead ailesine ait yılanlar Brezilya’daki tüm yılan ısırığına bağlı ölümlerin yaklaşık % 90′ ından sorumludur. Yılan adasında yaşayan altın engerek (golden lancehead) yılanı, anakara yılanlarından 3-5 kat daha güçlü bir zehire sahiptir. Bu zehrin bir insanı ne kadar hızlı öldürebileceğini siz düşünün.
Bir ada fikri herkesin aklında bir cennet resmi çizmektedir. Güzel tropik ağaçlarla döşeli kayıp bir cennette güneşlenip, doğanın tadını çıkardığımızı hayal ederiz. Ancak görünümün aldatıcı olabileceğini gösteren bir kaç ada bulunmaktadır. Bu özel ada güzel görünümü ile sizi davet edecektir ama görünüşe aldanmayın, çünkü bu adaya yaklaştıkça ölüme de yaklaşıyor olabilirsiniz. Ayrıca Ilha de Queimada Grande olarak bilinen Yılan Adası, Brezilya São Paulo’ dan bir kaç mil uzaklıkta yer almaktadır. Adından da anlaşılacağı gibi, bu küçük ada yılanlar (neredeyse 2000-4000) ile doludur. Bunun çok da alışılmadık bir durum olmadığını düşünebilirsiniz. Ancak bu ada sadece zehirli yılanlar nedeni ile değil aynı zamanda zehirli yılanların yoğunluğu nedeniyle tehlikelidir. Bilim adamları metre kare başına neredeyse 1-3 yılan düştüğünü söylemektedir ancak burada bulunan kişiler metre kare başına 5 yılanın düştüğünü düşünmektedir. Sadece bu bile oldukça korkutucudur. Esas korkutucu olan bu adada yaşamakta olan oldukça zehirli bir yılan türü olan altın engerek yılanı (Golden Lancehead-Bothrops insularis) dır. Ada 1920 yılından beri izole edilmiştir ancak bilim adamları için bazı istisnalar bulunmaktadır. Bunun dışında, Brezilya Deniz Kuvvetleri yılda bir kez deniz fenerini kontrol etmek için adayı ziyaret etmektedir.
Ada Hikayeleri:
Bu ada hakkında bir çok korkunç hikaye anlatılmaktadır ancak bunlardan ikisi çok ünlüdür ve insanları çok korkutmaktadır. Bu hikayelerden birinde bir balıkçının muz aramak için adaya gittiğinden bahsediliyor. Balıkçı yılanlar tarafından ısırılmış ancak botuna ulaşmayı başarmış. Zehir etki etmeye başladığı anda balıkçı ölmüş. Balıkçının cesedi yüzen botun içinde kanlar içinde bulunmuş.
Başka bir hikaye ise adada yaşayan tek bir aileden bahsediyor. Bu aile fener bekçisinin eşi ve üç çocuğudur. Bir gece bazı yılanlar evlerine sızmayı başarmış ve aileye saldırmış. Kurtulmaya çalışsalar da evde bulunan herkes ölmüştür. Onların bu adanın son sakinleri olduğu söyleniyor.
Ada Hakkında:
-Yağmur ormanları ile kaplı, Atlantik deniz ile çevrili bu ada oldukça güzel görünmektedir. Oldukça küçüktür ve sadece 110 dönüm büyüklüğündedir. Brezilya’dan sadece birkaç mil uzaklıkta yer almaktadır. Adada yılanlar haricinde yılda bir kez bakımı yapılan otomatik bir deniz feneri bulunmaktadır bunun dışında ada tamamen terk edilmiştir. 1909-1920 yılları arasında adada insanların yaşamakta olduğuna dair hikayeler de anlatılmaktadır.
-11.000 yıl önce deniz seviyelerinin yükselmesi nedeniyle adanın anakara ile bağlantısının kesildiği düşünülmektedir. Adada bulunan altın engerek yılanının “B.jararaca” adlı bir tür ile ilişkili olduğu söylenmektedir. Bu türün atalarından birinin adaya geldiği ve burada anakaradaki akrabalarından farklı bir şekilde geliştiği düşünülmektedir.
-Ada oldukça tehlikeli kabul edildiğinden hiç kimsenin izin almadan adaya gitmesine izin verilmemektedir. Gitmesine izin verilen bir kişi olduğunda donanma onu kıyıya 100 metre uzaklıkta bırakmaktadır. Yolun geri kalan kısmı için kendi sandalınızın küreklerini çekmeniz gerekmektedir. Ayrıca başka bir kural olarak da, adaya giden kişiye bir doktorun eşlik etmesi gerekmektedir.
-Adaya girmek için tek seçenek, bir çok deniz kuşunun yuva yaptığı kaygan, kayalık bir yamaca tırmanmaktır. Adada hiç bir plaj bulunmamaktadır. Bu kayalık yamaca tırmanmanın tehlikesi en ufak bir kayma durumunda yılanlara yem olabilirsiniz.
Yılanlar Hakkında:
Altın engerek yılanı belirgin açık sarımsı-kahverengimsi renge sahiptir ve sivri bir kafası bulunmaktadır. Bu yılanlar yaklaşık 71-104 cm uzunluğundadır ancak çok güçlü ve hızlı etkili bir zehire sahiptirler. Bir ısırık çevresindeki eti eritmektedir bu da yılan için oldukça kolaylık sağlamaktadır çünkü avının yarısı yutmadan önce bu şekilde sindirilmektedir. Acil tıbbi yardım uygulanmasına rağmen insanlarda %3-7 ölüm riski bulunmaktadır. Bu yılan türünün zehri o kadar güçlüdür ki adada başka bir canlı türü yaşayamamaktadır. Bu zehir diğer yılanları, farklı hayvan türlerini ve insanları öldürmektedir.
Bu adada yaşayan yılanlar adaya inen çaresiz, göçmen kuşlar ile beslenmektedirler. Ayrıca bu yılanların yamyamsı oldukları bilinmektedir bu nedenle birbirleri ile de beslenebilmektedirler. Bu güçlü, hızlı etki eden zehir ısırılan kuşların uçarak kaçmalarını engellemektedir. Böylece kuşları avlayabilirler. Şu anda pek çok bilim adamı bu zehir üzerinde çalışmaktadır ve bu zehir ile ne yapabileceklerini düşünmektedirler.
Yazar:Tülay Arsoy