Bilgiustam
Bilgiyi ustasından öğrenin

Akut Miyokard İnfarktüsü Nedir?

0 489

Akut miyokard enfarktüsü, kalp krizinin tıbbi adıdır. Kalp krizi, kalp kasına kan akışı aniden kesildiğinde doku hasarına neden olan yaşamı tehdit eden bir durumdur. Enfarktüs genellikle koroner arterlerin bir veya daha fazlasında oluşan bir tıkanıklığın sonucudur. Çoğunlukla yağ, kolesterol ve hücresel atık ürünlerden oluşan bir madde olan plak birikmesi nedeniyle bir tıkanıklık gelişebilir.

Akut Miyokard İnfarktüsünün Belirtileri Nelerdir?

Akut Miyokard İnfarktüsü Nedir?Kalp krizinin klasik belirtileri göğüs ağrısı ve nefes darlığı olsa da, belirtiler oldukça farklı olabilir. Kalp krizinin en sık görülen belirtileri şunlardır:
*Göğüste basınç veya gerginlik
*Göğüs, sırt, çene ve üst vücudun diğer bölgelerinde birkaç dakikadan uzun süren veya geçip geri gelen ağrı
*Nefes darlığı
*Terleme
*Mide bulantısı
*Kusma
*Kaygı (anksiyete)
*Öksürük
*Baş dönmesi
*Hızlı bir kalp atış hızı
Kalp krizi geçiren herkesin aynı belirtileri aynı şiddette yaşamadığı unutulmamalıdır. Göğüs ağrısı hem kadınlarda hem de erkeklerde en sık bildirilen belirtidir. Aşağıdaki belirtilerin kadınlarda erkeklerden daha fazla olması muhtemeldir:
*Nefes darlığı
*Çene ağrısı
*Üst sırt ağrısı
*Baş dönmesi
*Mide bulantısı
*Kusma
Aslında, kalp krizi geçiren bazı kadınlar, yaşadıklarını grip belirtileri gibi hissettiklerini bildirmektedir.

Akut Miyokard İnfarktüsüne Neler Sebep Olur?

Kalp, farklı kan damarlarını da içeren kardiyovasküler sistemin ana organdır. En önemli damarlardan bazıları arterler ya da atardamarlardır. Bu damarlar vücuda ve tüm organlara oksijen açısından zengin kan götürür. Koroner arterler, özellikle kalp kasına oksijen açısından zengin kan götürür. Bu arterler tıkandığında veya plak birikmesi nedeniyle daraldığında, kalbe giden kan akışı önemli ölçüde azalır veya tamamen durur, bu durum kalp krizine neden olabilir. Koroner arterlerde tıkanmaya aşağıda belirtilen bazı faktörler neden olabilir.
Kötü kolesterol
Düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL) olarak da adlandırılan kötü kolesterol, arterlerdeki tıkanıklığın önde gelen nedenlerinden biridir. Kolesterol, kişilerin yediği gıdalarda bulunan renksiz bir maddedir. Vücutta da doğal olarak sentezlenir. Bütün kolesteroller kötü değildir, ancak LDL kolesterol arterlerin duvarlarına yapışabilir ve plak üretebilir. Plak, arterlerdeki kan akışını engelleyen sert bir maddedir. Kan pıhtılaşmasına yardımcı olan kan trombositleri plakaya yapışabilir ve zamanla birikebilir.
Doymuş yağlar
Doymuş yağlar da koroner arterlerde plak birikmesine katkıda bulunabilir. Doymuş yağlar çoğunlukla sığır eti, tereyağı ve peynir de dahil olmak üzere et ve süt ürünlerinde bulunur. Bu yağlar, kan sistemindeki kötü kolesterol miktarını artırarak ve iyi kolesterol miktarını azaltarak arteriyel bir tıkanıklığa neden olabilir.
Trans yağ
Arterlerde tıkanmaya katkıda bulunan başka bir yağ türü trans yağ veya hidrojene yağdır. Trans yağ genellikle yapay olarak üretilir ve çeşitli işlenmiş gıdalarda bulunur. Trans yağ tipik olarak gıda etiketlerinde hidrojene yağ veya kısmen hidrojene yağ olarak listelenir.

Akut Miyokard Enfarktüsü İçin Kimler Risk Altındadır?

Bazı faktörler kalp krizi geçirme riskini artırabilir.
Yüksek tansiyon
Yüksek tansiyonu olan kişilerde kalp krizi riski daha yüksektir. Normal kan basıncı, yaşa bağlı olarak 120/80 mm Hg’nin (milimetre civa) altındadır. Rakamlar arttıkça, kalp problemleri geliştirme riski de artar. Yüksek tansiyona sahip olmak arterlere zarar verir ve plak birikimini hızlandırır.
Yüksek kolesterol düzeyleri
Kanda yüksek miktarda kolesterol bulunması akut miyokard enfarktüsü riskini doğurur. Beslenme şeklinde değişiklikler yapılarak veya statin adı verilen bazı ilaçlar alınarak kolesterol düşürülebilir.
Yüksek trigliserit seviyeleri
Yüksek trigliserit seviyeleri de kalp krizi geçirme riskini artırır. Trigliseritler, atardamarları (arterleri) tıkayan bir yağ türüdür. Tüketilen yiyeceklerden elde edilen trigliseritler, vücutta, genellikle yağ hücrelerinde saklanana kadar kanda dolaşır. Bazı trigliseritler arterlerde kalabilir ve plak birikimine katkıda bulunabilir.
Diyabet ve yüksek kan şekeri seviyeleri
Diyabet, kan şekeri veya glikoz seviyelerinin yükselmesine neden olan bir durumdur. Yüksek kan şekeri seviyeleri kan damarlarına zarar verebilir ve sonunda koroner arter hastalığına yol açabilir. Bu, bazı insanlarda kalp krizlerini tetikleyebilecek ciddi bir sağlık durumudur.
Obezite
Çok fazla kilolu olan kişilerin kalp krizi geçirme şansı daha yüksektir. Obezite, kalp krizi riskini artıran çeşitli koşullarla ilişkilidir:
*Şeker hastalığı (diyabet)
*Yüksek tansiyon
*Yüksek kolesterol
*Yüksek trigliserit
Sigara içmek
Tütün ürünleri içmek kalp krizi riskini artırır, ayrıca diğer kardiyovasküler rahatsızlıklara veAkut Miyokard İnfarktüsü Nedir? hastalıklara yol açabilir.
Yaş
Kalp krizi geçirme riski yaşla birlikte artar. Erkeklerde 45 yaşından sonra ve kadınlarda 55 yaşından sonra kalp krizi riski daha yüksektir.
Aile öyküsü
Ailesinde kalp hastalığı öyküsü olan kişilerin kalp krizi geçirme olasılığı daha yüksektir. Özellikle 55 yaşından önce kalp hastalığı gelişen erkek aile üyelerine veya 65 yaşından önce kalp hastalığı gelişen kadın aile üyelerine sahip olan kişilerde risk özellikle yüksektir.
Kalp krizi riskini artırabilen diğer durumlar şunlardır:
*Stres
*Egzersiz eksikliği
*Kokain ve amfetaminler de dahil olmak üzere bazı yasadışı uyuşturucuların kullanılması
*Gebelik sırasında preeklampsi öyküsü veya yüksek tansiyon

Akut Miyokard İnfarktüsü Nasıl Teşhis Edilir?

Kalp krizi geçirilip geçirilmediğinin belirlenmesi için doktorlar kalp atışlarındaki düzensizlikleri kontrol etmek için kalbi dinler, tansiyonu da ölçebilir. Doktorlar ayrıca kalp krizi geçirildiğinden şüphelenirse bir dizi farklı testler yapılmasını ister. Kalbin elektriksel aktivitesini ölçmek için bir elektrokardiyogram (EKG) yapılabilir. Troponin gibi kalp hasarına bağlı proteinleri kontrol etmek için kan testleri de kullanılabilir.
Diğer tanı testleri şunlardır:
*Kalbin egzersiz gibi belirli durumlara nasıl tepki verdiğini görmek için yapılan bir stres testi
*Atardamarlardaki tıkanma alanlarını aramak için koroner kateterizasyonlu bir anjiyogram
*Kalbin düzgün çalışmayan alanlarını tespit etmeye yardımcı olan bir ekokardiyogram

Akut Miyokard İnfarktüsü Nasıl Tedavi Edilir?

Kalp krizleri acil tedavi gerektirir, bu yüzden çoğu tedavi acil serviste başlar. Anjiyoplasti denilen minimal invaziv bir prosedür, kalbe kan sağlayan arterlerin engelini kaldırmak için kullanılabilir. Bir anjiyoplasti sırasında, cerrah tıkanıklığa ulaşmak için atardamardan kateterAkut Miyokard İnfarktüsü Nedir? adı verilen uzun ve ince bir tüp yerleştirir. Ardından, arteri yeniden açmak ve kan akışının devam etmesini sağlamak için katetere bağlı küçük bir balonu şişirir. Cerrah ayrıca tıkanma bölgesine stent adı verilen küçük bir örgülü tüp yerleştirebilir. Takılan stent arterin yeniden tıkanmasını önleyebilir.
Doktorlar ayrıca bazı durumlarda koroner arter baypas grefti (CABG) yapmak isteyebilir. Bu prosedürde, cerrah damarları ve arterleri (atardamarları) yeniden yönlendirir, böylece kan tıkanıklığın etrafından akabilir. Bir CABG bazen kalp krizinden hemen sonra yapılır. Bununla birlikte, çoğu durumda olaydan birkaç gün sonra gerçekleştirilir, böylece kalbin iyileşmesi için zaman sağlanır.
Kalp krizini tedavi etmek için aşağıdakiler gibi çeşitli ilaçlar da kullanılabilir:
*Aspirin gibi kan inceltici maddeler genellikle kan pıhtılarını parçalamak ve daralmış arterlerden kan akışını iyileştirmek için kullanılır.
*Trombolitikler genellikle pıhtıları eritmek için kullanılır.
Klopidogrel gibi antiplatelet ilaçlar, yeni pıhtıların oluşmasını ve mevcut pıhtıların büyümesini önlemek için kullanılır.
*Kan damarlarınızı genişletmek için nitrogliserin kullanılır.
*Beta-bloker kan basıncını düşürür ve kalp kaslarını gevşetir. Bu, kalbe verilen zararın ciddiyetini sınırlamaya yardımcı olur.
*ACE inhibitörleri kan basıncını düşürmek ve kalp üzerindeki stresi azaltmak için kullanılır.
*Ağrı kesiciler, hissedilebilecek rahatsızlıkları azaltmak için kullanılır.

Tedaviden Sonraki Dönemde Beklentiler

Bir kalp krizinden iyileşme şansı, kalpte ne kadar hasar olduğuna ve ne kadar çabuk acil bakım alındığına bağlıdır. Ne kadar erken tedavi görülürse, hayatta kalma olasılığı o kadar artar. Eğer kalp kasında ciddi bir hasar varsa, kalp vücuda yeterli miktarda kan pompalayamayabilir, bu kalp yetmezliğine yol açabilir. Kalp hasarı ayrıca, anormal kalp ritimleri veya aritmi gelişme riskini de artırır, yeniden kap krizi geçirilmesi olasılığı yükselir.
Kalp krizi geçiren birçok kişi anksiyete ve depresyon yaşar. İyileşme sırasındaki endişeler hakkında doktorla konuşmak önemlidir. Bir destek grubuna katılmak ya da neler yaşandığı ile ilgili bir danışmanla konuşmak da yararlı olabilir.
Çoğu insan kalp krizinden sonra normal aktivitelerine devam edebilir. Bununla birlikte, yoğun fiziksel aktivitelere de geri dönmek gerekir. Tedaviyi sürdüren doktor iyileşme için belirli bir plan geliştirmeye yardımcı olacaktır. İlaç almak veya bir kardiyak rehabilitasyon programına girmek gerekebilir. Bu tür bir program, gücün yavaşça yeniden kazanılmasına, sağlıklı yaşam tarzı değişikliklerinin öğrenilmesine ve tedavi boyunca rehberlik edilmesine yardımcı olabilir.

Akut Miyokard İnfarktüsü Önlenebilir mi?

Akut Miyokard İnfarktüsü Nedir?Daha önce geçirilmiş olsa bile kalp krizini önlemek için atılabilecek birçok adım vardır. Riski azaltmanın bir yolu kalp sağlığına uygun beslenmedir. Bu beslenme büyük ölçüde aşağıdakilerden oluşmalıdır:
*Kepekli tahıllar
*Sebzeler
*Meyve
*Yağsız protein
Beslenirken aşağıdakilerin miktarını da azaltılmalıdır:
*Şeker
*Doymuş yağ
*Trans yağ
*Kolesterol
Bu özellikle diyabet, yüksek tansiyon ve yüksek kolesterolü olan kişiler için önemlidir.
Haftada birkaç kez egzersiz yapmak aynı zamanda kardiyovasküler sağlığı da iyileştirir. Bir kişi son zamanlarda kalp krizi geçirdiyse, yeni bir egzersiz planına başlamadan önce doktoruyla konuşmalıdır. Sigara içenler mutlaka sigarayı bırakmalıdır. Sigarayı bırakmak, kalp krizi riskini önemli ölçüde azaltır ve hem kalp hem de akciğer sağlığını iyileştirir. Ayrıca, sigara dumanına maruz kalmaktan yani pasif içicilikten kaçınılmalıdır.

Kaynakça:

https://www.healthline.com
http://www.ortadoguhastanesi.com.tr

Yazar: Müşerref Özdaş

Bunları da beğenebilirsin
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku