Halk arasında bahar çarpması adıyla bilinen kronik rahatsızlıktır. Aslında tamamen psikoloji ve ruh ile alakalıdır. Sebeplerin en belirgini ise ani hava değişikliğidir. Dondurucu ve ıslak soğuklara alışmış olan ruhumuz ve bedenimiz hızlı sıcaklara, hava değişimlerine karşı ‘bahar çarpması’ tepkisiyle yanıt verir.
Havadaki olumsuz değişimler, vücudun su dengesini bozar ve bu noktada bahar yorgunluğu ortaya çıkar. Bahar yorgunluğu yaşayan insanlarda görülen belirtilerle (yorgunluk,açlık hissi,baş ağrısı,psikolojik bunalım) migren veya tümörle aynı belirtilere sahiptir hakikatinde. Bu sebeple kışında üstünüzde hissettiğiniz bu ağırlık bahar çarpmasının ilerisinde ciddi bir problem olabilir. Yorgunluk,halsizlik ve depresyonik belirtileri vardır.
Baharın gelişinizi üstünüzden atmak için önerilerimi dikkatle incelemenizi tavsiye ediyorum aksi halde bahar boyunca bu rahatsızlık peşinizi bırakmaya bilir. En önemlisi alkolü en aza indirmektir. Alkol kanı,beyini ve hücreleri uyuşturur. Sizin yorgunluğunuz yetmezmiş gibi alkolle yorgunluğunuz daha da artar. Egzersizler bu noktada kesin çözümdür. Sahilde yürüyüşler yapmak hem yaza vücudunuzu hazırlar hemde bahara ruhunuzu hazır hale getirir. Egzersiz olarak en rahatlatıcı çözüm meditasyon yapmaktır bunu da dip not olarak vermek isterim. Bir kaç yoga dvd alabilir veya Tibet’in Gençlik Pınarı kitabını alabilir ve içindeki egzersizleri uygulayabilirsiniz.
Potasyum ve mineraller almak bahar yorgunluğundan sizi uzak tutacaktır. Potasyum en iyi yeşilliklerde mineral ise en iyi brokoli gibi yiyeceklerde saklıdır. Bu noktada en dikkat edilmesi gereken uyku düzenidir. Belli saatlerde uyumak ve belli saatlerde uyanmayı alışkanlık haline getirin. Uykusuz kalmamaya da özen gösterilmesi gerek. Her soruna en iyi gelen topraklama da baharın negatif etkisini üstünüzden alacaktır. Çıplak ayaklarla toprakta yürüyüş yapın,evcil hayvanınızla oynayın…
Olumsuzluklara baharın şu günlerinde pozitif bakmaya özen göstermeniz ise en etkili çözümdür. Baharı yorgunluğunu yenmek işte bu kadar basit,rahatlatıcı ve kesindir.
Yazar: Müjgan KAHRAMAN