Köln, Almanya’nın Berlin, Hamburg ve Münih’ten sonra 4. en büyük şehridir. Ayrıca şehir, Kuzey Rhine Westphalia ve Rhine-Ruhr Şehir Bölgesi’nin en büyük ve en popüler şehridir. Ayrıca bu bölge sadece Almanya’nın değil Avrupa Birliği’nin de en büyük şehirleşme alanları arasında yer almaktadır. Jürgen Roters’in belediye başkanlığı yaptığı Köln’de yaklaşık olarak 1 milyona yakın insan ikamet etmektedir. Ren Nehri’nin her iki tarafına da kurulmuş olan Köln, Almanya’nın ilaç üretim merkezlerinden biri olan Leverkusen’e de komşu bir şehirdir. Köln mimarisi ve tarihi yapılarıyla, Almanya’nın en zengin bölgeleri arasında yer almaktadır.
Şehrin simgesi ve aynı zamanda en büyük yapısı olan Dom Katedrali, her yıl binlerce turistin akınına maruz kalmaktadır. Köln ayrıca Avrupa’nın en eski ve en büyük üniversitelerinden biri olan Köln Üniversitesi’ne de ev sahipliği yapmaktadır. Köln’de şehirleşme faaliyetleri ilk zamanlar Romalılar tarafından başlatılmış ve daha sonra şehir Germenler tarafından da oldukça kıymetli bir bölge olarak kabul edilip, gelişmesine katkı sağlanmıştır. Bölge daha sonra Frenkler tarafından 462 yılında işgal edilmiştir. Ortaçağ boyunca, Avrupa’nın önemli ticaret noktalarından birisi haline dönüşen Köln, batı ile doğuya yapılacak olan ticaretin kalbini oluşturmuştur.
Köln, Hansa Ligi’nin de en önemli parçalarından birisi olarak kabul görmüştür. Ortaçağ ve Rönesans döneminde, Köln Avrupa’nın sayılı ticaret, eğitim ve kültür merkezlerinden biri olarak kabul edilmiştir. Şehir İkinci Dünya Savaşı, sırasında neredeyse yerle bir olmuştur. İngiliz Hava Kuvvetleri tarafından özellikle de geceleri saatlerce bombalanan şehir, 34.711 adet bomba ile, Almanya şehirleri arasında en çok bombalanan 5 şehirden birisi olarak kayıtlara geçmiştir. Bu nicelikte bir bombalamaya öncülük eden Kraliyet Hava Kuvvetleri (yani Royal Air Force-UK), şehirde yaşayan halkın yaklaşık %95’lik bir kısmının can vermesine yol açmıştır. Bu bombalama sonucu sadece, insanlar hayatını kaybetmemiş ayrıca, şehirde bulunan eğitim kurumları ve sağlık merkezleri de tamamen yerle bir olmuştur.
İkinci Dünya Savaşı’nın ardından tekrar yenilenme dönemine giren Köln’de bütün altyapı ve üstyapı çalışmaları tekrar tasarlanmış ve restorasyon çalışması başlatılmıştır. Yapılan restorasyon çalışmaları neticesinde şehir eski haline kısmen de olsa kavuşma imkanına erişmiştir. Köln, Almanya’nın sayılı kültür merkezleri arasında yer alsa da en önemlisi, Ren Bölgesi’nin taşıyıcı sütunu olarak kabul görüyor olmasıdır. Şehirde 30’dan fazla ulusal müze, 100’den fazla da galeri yer almaktadır. Antik Roma dönemine ait birçok eseri de bünyesinde barındıran Köln, Germenlere ait önemli keşiflerin yapılmasına da ev sahipliği yapmıştır.
Şehir kısmen dağlık bir bölgede yer alsa da en yüksek seviye, 118m olarak kayıtlara geçmiştir. Şehrin en alçak bölgesi ise, deniz seviyesinin yaklaşık olarak 37.5m altında bulunan Worriner Bruch’tur. Köln’de genel olarak okyanus iklimi söz konusudur. Kışları ortalama 2.6C civarında seyreden hava sıcaklıkları, yazları ise, 19C civarındadır. Bu yüzden yazlar oldukça serin geçse de kışları oldukça soğuk geçen bir Köln söz konusudur. Şehir, Ren Nehri’nin üzerine kurulu olmasından ötürü, tarih boyunca çok defa sular altında kalmıştır.
En son 1993 yılında sular altında kalan Köln’de ciddi anlamda hasar oluşmuş ancak can kaybı sanılanın aksine çok düşük seviyelerde kalmıştır. 1993’te karşılaşılan sel ve baskın felaketinin ardından şehrin altyapısı tekrar planlanmış ve Ren Nehri’nin debisinin yükselmesine karşın çeşitli önlemler alınarak, yükselmenin zarara yol açmasının önüne geçilmiştir. Şehirde ulaşım son derece modern bir şekilde planlanmış ve metro ile tramvaylar sayesinde birçok bölgeye ulaşım imkanı sunulmuştur. Ayrıca şehirde bir de uluslararası havalimanı bulunmaktadır. Almanya’nın eski başkenti olan Bonn ile ortaklaşa kullanılan Köln-Bonn Havalimanı, Almanya’nın en işlek 10 havalimanı arasında yer almaktadır.
Yazar:R. Emir Karasu