Reverse T3 testi veya diğer adıyla Ters T3 Testi tiroid bozukluğunun semptomlarını kontrol etmek için kullanılan bir testtir. Ülkemizde birkaç laboratuvar harici kullanımı henüz yapılmamaktadır, fakat tüm dünyada giderek daha fazla kişi yaşadıkları sağlık sorunlarında ek ipuçlarını ortaya çıkarmak için ters T3 testlerine başvurmaktadırlar. Bu yazıda Ters T3 testnin ne olduğu ve sonuçlarının ne ifade ettiğine dair bilgiler bulunmaktadır.
Revers T3 (Ters T3) Nedir?
Ters T3 RT3 veya ters triiyodotironin olarak da bilinen kavram, önemli bir tiroid hormonu olan T4’ün bir metabolitidir. Tiroid bezi öncelikle T4 tiroksin ve T3 triiyodotironin olarak iki hormon üretmektedir. Genellikle, vücut T4’ü T3’e dönüştürmektedir. Bu T3, kalp atış hızını, solunum hızını ve metabolizmayı arttırmak gibi çeşitli biyolojik etkilere sahip olmaya devam etmektedir. Vücut bazen T4’ü RT3’e dönüştürür. Bu RT3’ün biyolojik aktivitesi azdır ve inaktif bir bileşik olarak kabul edilmektedir.
Tiroid Hormonlarına Genel Bakış
RT3’ün ne olduğunu tam olarak anlamak için, önce vücutta bulunan farklı tiroid hormonları hakkında bilgi sahibi olmak önemlidir. Tiroid uyarıcı hormonun kısaltması TSH, hipofiz bezinden salınan bir hormondur. Adından da anlaşılacağı gibi TSH, tiroid bezinin hormon üretmesi için uyarılmasından sorumludur. T4 vücutta bulunan en bol tiroid hormonudur, ancak kendi başına çok az biyolojik aktiviteye sahiptir. Tiroid hormonlarıyla normal olarak ilişkili rolleri oynamak için T4’ün T3’e dönüştürülmesi gerekmektedir. T3, metabolizma, büyüme ve vücut ısısı dâhil olmak üzere vücutta birçok rol oynayan bir tiroid hormonudur. Tiroid bezi bir miktar T3 üretir, ancak mevcut T3’ün çoğu T4’ün dönüşümünden gelmektedir.
D2, T4’ü T3’e dönüştüren enzimdir. T4’ten bir iyot molekülünü çıkararak çalışmaktadır. Aslında T4, 4 iyot atomu içerdiği için adlandırılmıştır ve ayrıca bir iyot çıkarıldıktan sonra T4, T3 olmaktadır. D3, T4’ü RT3’e dönüştüren enzimdir. Ayrıca D3 bir iyot molekülünü T4’ten, fakat D2’den farklı bir yerde çıkarmaktadır. T4’ü hem T3 hem de RT3’e dönüştürebilen D1 adlı üçüncü bir enzim bulunmaktadır. Bununla birlikte, D1’in vücuttaki kesin rolü belirsizdir.
RT3 Testi Yararlı mıdır Kullanım Alanları?
Genel uzman konsensüsü, RT3 testlerinin klinik yararının çok az olduğu yönündedir. Hali hazırda, RT3 testi ile ortaya konan bilgiler herhangi bir klinik karar almayı etkilememektedir. Kullanım alanları şu şekilde sıralanabilir:
Alternatif tıpta kullanım: RT3 testi, tiroid koşullarını değerlendirmek için bu testi kullanan alternatif tıp pratisyenlerinin bir alt kümesi nedeniyle popülerlikte küçük bir artış yaşamıştır. Alternatif tıp ve naturopatik uygulayıcılara göre, stres, sentetik T4 ilaçları ve karaciğer hastalığı gibi çeşitli faktörlerden dolayı RT3 seviyeleri yükselmektedir. Sonraki RT3 artışı, yorgunluk ve kilo alımı dâhil hipotiroidi semptomlarını tetiklemektedir. Bir başka popüler inanç da, RT3’ün bağlanma yerlerinde T3 ile rekabet ettiği fikri olan RT3 hâkimiyetidir. Yüksek RT3 seviyeleri, reseptörlere daha az T3’ün bağlanmasına neden olmaktadır, bu da normal T3 seviyelerinin bile hipotiroid semptomlarına neden olabileceği anlamına gelmektedir. Alternatif tıp uygulayıcıları RT3’ü test ederek ve RT3 / T3 oranına göre RT3 hâkimiyetini teşhis etmektedirler. Tedavi genellikle RT3 yerine T4’ün T3’e dönüşümünü desteklediğine inanılan takviyeleri içermektedir.
Klinik kanıt: RT3 testinin kullanımını destekleyen çok az klinik kanıt bulunmaktadır. RT3 seviyelerinin stres, kilo kaybı ve karaciğer hastalığı gibi bir dizi faktöre bağlı olarak yükselebileceği gösterilmiş olsa da, RT3 seviyelerinin tiroid bozukluğunun herhangi bir semptomuna neden olabileceğini gösteren bir kanıt bulunmamaktadır. RT3 baskınlığı fikrini destekleyen çok az kanıt bulunmaktadır. Çalışmalar, RT3’ün T3 ile aynı reseptörlere bağlanabildiğini göstermektedir. Bununla birlikte, T3’ün RT3’ten 100x daha güçlü bir bağlanma afinitesi bulunmaktadır ve vücuttaki T3 konsantrasyonu RT3’ten çok daha yüksektir. Bu, RT3 seviyelerinin T3’ün bağlanma potansiyeli üzerinde minimum etkiye sahip olacağını düşündürmektedir. Ek olarak, yüksek RT3 seviyelerinin alternatif tıp pratisyenleri tarafından tedavisi tipik olarak T4’ün RT3 yerine T3’e dönüştürülmesini teşvik etmek için takviyeleri kullanmayı içermektedir. Günümüzde herhangi bir takviyenin bu etkiye sahip olabileceğini gösteren güçlü bir klinik kanıt bulunmamaktadır.
Normal Seviyeler
Normal aralıklar, kullanılan ekipman, teknik ve kimyasallardaki farklılıklar nedeniyle laboratuvarlar arasında değişmektedir. Sonuçlar normal aralığın dışındaysa, yanlış bir şey olduğu anlamına gelmemektedir. Bununla birlikte, normal bir sonuç aynı zamanda belirli bir tıbbi durumun olmadığı anlamına gelmemektedir. Test sonuçları hakkında daha fazla bilgi edinmek için daima doktorla görüşülmelidir. Normal RT3 aralığı aşağıdaki gibidir:
• 6-12 aylık – 8,1 – 52,8 ng/dL
• 1-15 yaş – 8,3 – 22,9 ng/dL
• 16 yaş ve üstü – 10 ila 24 ng/dL
Bununla birlikte RT3 düzeyleri yaşla birlikte doğal olarak artabilir.
Yüksek Ters T3’ün Nedenleri
Bazı faktörler yüksek RT3 test sonucuna neden olmaktadır. RT3 seviyelerinin klinik olarak anlamlı olup olmadığı belirsizdir. Test sonuçları her zaman tıbbi geçmişi ve diğer testlerin sonuçlarını dikkate alabilecek doktor tarafından yorumlanmalıdır. Yüksek ters T3’ün nedenleri bulunmaktadır ve bunlar aşağıdaki gibidir:
Düşük T3 sendromu: Düşük T3 sendromu, anormal T3 ve T4 seviyelerine neden olan bir durumdur. Ötiroid hasta sendromu veya tiroidal olmayan hastalık sendromu olarak da bilinmektedir. Diğer tiroid bozukluklarından farklı olarak, bu duruma tiroid bezinin bozulması neden olmamaktadır. Bunun yerine, düşük T3 sendromu çoğunlukla tiroid hormon enzimleri, taşıyıcılar ve reseptörlerin dengesindeki değişikliklerden kaynaklanmaktadır. Önemli bir değişiklik, D1’deki bir azalma, D3’teki bir artıştır ve bu da T4’ün T3’e dönüşümünü azaltmaktadır. Bunun nasıl gerçekleştiği tam olarak anlaşılmasa da, iltihaplanma muhtemelen büyük rol oynamaktadır. Düşük T3 sendromu genellikle aşağıdakilere yol açmaktadır:
• Düşük T3
• Yüksek RT3
• Düşükten normale T4
• Normal TSH
Bununla birlikte, tiroid hormon seviyesi değişiklikleri, sendromun kök nedenine bağlı olarak büyük ölçüde değişmektedir.
Düşük T3 Sendromunun Nedenleri
Düşük T3 sendromunun yaygın bir nedeni kritik hastalıktır. Yoğun bakım ünitesindeki hemen hemen tüm hastalarda bir çeşit tiroid hormon dengesizliği bulunmaktadır. Aynı zamanda birçok kronik hastalık ile de ilişkilidir. Bazı koşulların tümü düşük T3 sendromuna neden olarak potansiyel olarak yüksek RT3 seviyelerine yol açmaktadır. Bu koşullar aşağıdaki gibidir:
• Kritik hastalık ve travma
• Açlık
• Cerrahi
• Tip 1 ve 2 diyabet
• Kalp krizi
• Kalp yetersizliği
• Siroz karaciğer hastalığı
• Kronik yorgunluk sendromu
• Depresyon
Düşük T3 sendromunun neden ortaya çıktığı tam olarak belli değildir, ancak birçoğu vücudun ciddi hastalıklara doğal tepkisi olabileceğini teorize etmektedir. Tiroid hormonlarının dengesini değiştirerek, vücut metabolizmasını yavaşlatmaktadır ve enerjiyi korumaktadır. Bununla birlikte, çalışmalar bu tiroid hormon dengesizliğinin uzun dönemlerinin kalp, iyileşme süresi ve genel sağlık üzerinde olumsuz etkilere yol açabileceğini düşündürmektedir.
Demir eksikliği: Ergen kız çozuklarını inceleyen iki İran çalışmasına göre demir eksikliği ve düşük ferritin, RT3 seviyelerini artırmaktadır. 103 katılımcı ile yapılan çalışmalardan biri demir seviyelerini normale döndürmenin RT3 seviyelerini normale getirebileceğini düşündürmektedir. Terapi hem demir hem de iyodu içermektedir. Ek klinik çalışmalar bulunmamaktadır, ancak hayvan araştırmalarında benzer sonuçlar bulunmuştur. Sıçanlarda demir eksikliği RT3’ü arttırırken T3 ve T4’ü azaltmıştır.
Yaşlanma: RT3 düzeylerinin yaşla birlikte doğal olarak yükselebileceğine dair kanıtlar bulunmaktadır. Gözlemsel çalışmalar yaşlıların RT3 düzeylerini biraz yükselttiğini bulmuştur. Bunun neden olduğu tam olarak belli bilinmemektedir, ancak böbrek ve karaciğer sağlığı ile ilgili olduğu bildirilmektedir. Böbrek ve karaciğer fonksiyonu yaşla birlikte azalmaktadır. Bazı araştırmacılara göre, yaşlılar RT3’ü daha yavaş metabolize etmektedir ve temizlemektedir, bu da daha yüksek seviyelere neden olmaktadır. Ayrıca, hastalık ve yetersiz beslenme yaşlılarda daha yaygındır. Bu faktörler daha yüksek RT3 düzeyleriyle de bağlantılıdır.
Fetal gelişim: Tiroid hormonları fetal gelişimde çok önemli bir rol oynamaktadır. İlginç bir şekilde fetustaki RT3 seviyeleri nispeten yüksek iken T3 genellikle düşüktür. Bunun nedeni, D3 konsantrasyonunun (T4’ü RT3’e dönüştüren enzim) de fetüste ve plasentada çok yüksek olmasıdır. Bazı araştırmacılara göre, yüksek D3 seviyeleri gelişmekte olan bebekleri aşırı tiroid hormonlarından korumaya yardımcı olmaktadır. Bu önemlidir çünkü önemli miktarda T4 ve T3 anneden fetüse transfer edilmektedir. Düzgün gelişimi sağlamak için fazla T4’ü RT3’e inaktive etmek için yüksek seviyelerde D3 gerekmektedir. Annenin RT3 seviyeleri bu süreçten etkilenmemektedir. Bununla birlikte, hamilelik vücudun tiroid hormonlarına olan talebini arttırmaktadır ve sıklıkla hipotiroidizme yol açmaktadır.
İlaçlar
Bazı ilaçlar RT3’ü artırmaktadır ve bunlar aşağıdaki gibidir:
• Sentetik bir T4 formu olan levotiroksin (Synthroid)
• Düzensiz kalp atışlarını tedavi etmek için kullanılan amiodaron
• Ağır hastalık sırasında kan basıncını korumak için kullanılan dopamin
• Mide ekşimesi için kullanılan simetidin (Tagamet)
• Bir anti-enflamatuar olan deksametazon
• Anestezi için kullanılan enfluran veya halotan
• Yüksek tansiyon ve düzensiz kalp atışı için kullanılan propranolol (Inderal)
• Yüksek seviyelerde tiroid hormonlarını (hipertiroidizm) tedavi etmek için kullanılan ilaç olan propiltiyorasil
Karaciğer hastalığı: Karaciğer T4’ü T3’e dönüştürmekten sorumludur. Daha spesifik olarak, karaciğer sirozu yüksek RT3, düşük T3 ve düşük T4 seviyelerine bağlanmıştır. Karaciğer hasarı ne kadar şiddetli olursa, bu değerler normal aralıktan daha fazla kayma eğilimi göstermektedir. Yağlı karaciğer ve hepatit gibi diğer kronik karaciğer hastalıkları yüksek RT3 ile ilişkili değildir.
Diğer: Yüksek ters T3’ün diğer bazı potansiyel nedenleri bulunmaktadır ve bunlar aşağıdaki gibidir:
• Yaşlılarda hipertiroidizm
• Çocuklarda hipotiroidizm
• Anoreksiya
• Aşırı sauna kullanımı gibi ısıya maruz kalma
• Böbrek yetmezliği
• Beyin, meme, akciğer, kolon ve karaciğer kanserlerini içeren kanser çeşitleri
• Tiroidin genetik kusurları
Sağlık Açısından Etkileri
Ters T3’ün genellikle çok az biyolojik aktiviteye sahip olduğu düşünülmektedir, ancak çeşitli sağlık koşullarına bağlanmıştır. Örneğin, depresyonu olan 32 hastanın daha eski bir çalışması, daha yüksek RT3 düzeylerinin daha kötü depresyon belirtileri ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Diyaliz üzerine yapılan 42 hastanın başka bir çalışması, böbrek yetmezliğinde yüksek RT3 düzeyleri ile daha kötü glikoz toleransı arasında bir ilişki olduğu düşündürmektedir.
331 hastanın gözlemsel bir çalışmasına göre, yüksek RT3 seviyeleri kalp krizi geçirdiğinde bir yıl içinde ölme riskinde artışla bağlantılı olduğu bulunmuştur. Bununla birlikte, RT3’ün de faydalı etkiler sağlayıp sağlamadığı konusunda bazı tartışmalar bulunmaktadır. Vücut, ciddi hastalık veya yaralanma zamanlarında doğal olarak RT3 dönüşümünü desteklemektedir. Bunun enerjiyi korumak ve protein parçalanmasını önlemek için koruyucu bir mekanizma olduğuna inanılmaktadır. Ek olarak, hayvan ve hücre çalışmaları, RT3’ün erken çocukluk döneminde beyin gelişimine yardımcı olabileceğini düşündürmektedir. Daha spesifik olarak, nöronları destekleyen bir hücre türü olan astrositlerin aktin filamentlerini düzenlemektedir.
Düşük Ters T3’ün Nedenleri
Birkaç faktör düşük RT3 test sonucuna neden olmaktadır. RT3 seviyelerinin klinik olarak anlamlı olup olmadığı belirsizdir. Test sonuçları her zaman tıbbi geçmişi ve diğer testlerin sonuçlarını dikkate alabilecek bir doktor tarafından yorumlanmalıdır. Düşük ters T3’ün nedenleri bulunmaktadır ve bunlar aşağıdaki gibidir:
1) Hipotiroidizm: Hipotiroidizm, tiroid bezinin yeterli T4 ve T3 üretmediği zamandır. Yaygın nedenler Hashimoto hastalığı, iyot eksikliği ve hamileliği içermektedir. Bu duruma sahip kişiler genellikle daha düşük RT3 seviyelerine sahiptir. Bunun nedeni, RT3’ün T4’ten yapılması ve hipotiroidizmi olan kişilerin düşük T4 düzeylerine sahip olmasıdır. Hipotiroidizmin tedavisi genellikle T4’ün sentetik bir versiyonu olan levotiroksini içermektedir. Bu potansiyel olarak RT3’ü normal seviyelere geri getirmektedir.
2) Hiperparatiroidizm: Hiperparatiroidizm, yüksek seviyelerde paratiroid hormonu ile karakterizedir. Genellikle paratiroid bezlerindeki problemlerden kaynaklanmaktadır. Paratiroid hormonundaki bu artış kalsiyum seviyelerini önemli ölçüde artırmaktadır ve fosfat seviyelerini azaltmaktadır. Hiperparatiroidizmin RT3 seviyelerini de düşürebileceğine dair bazı kanıtlar bulunmaktadır.
3) İlaçlar: Bazı ilaçlar rT3’ü azaltmaktadır ve buna örnekler aşağıdaki gibidir:
• Kanseri tedavi etmek için kullanılan bir ilaç Bexarotene (Targretin)
• Ağrı ve artrit tedavisinde kullanılan NSAID olan salsalat
• Antibiyotik olan Rifampisin
Günümüzde, düşük RT3 seviyelerinin herhangi bir sağlık etkisine neden olduğu bilinmemektedir. Bununla birlikte, düşük RT3 genellikle düşük T4 seviyelerinin sonucudur. Düşük T4 hipotiroidi semptomlarına neden olmaktadır. Ters T3, T4’ün aktif olmayan bir metabolitidir. RT3 testinin ne kadar yararlı olduğu belirsizdir. Günümüzde, klinik kararlar nadiren RT3 düzeylerini etkilemektedir.
Kaynakça:
sciencedirect.com
invivohealthcare.com
hormonesdemystified.com
restartmed.com
Yazar: Özlem Güvenç Ağaoğlu