Bilgiustam
Bilgiyi ustasından öğrenin

Sindirim Sistemi ve Parkinson Hastalığı: Olası Bir Bağlantı

0 414

Parkinson hastalığı, öncelikle hareketi etkileyen nörodejeneratif bir hastalıktır. Parkinson, kronik ve ilerleyici olsa da semptomların şiddeti hastalara göre değişmektedir. Hastalık kendine özgü beyin değişikliklerini içerir. Bunlar arasında dopamin kaybı ve alfa-synuclein adı verilen bir proteinin saplarını içeren Lewy cisimciklerinin görünümü yer alır. Ayrıca, sindirim sisteminin parkinson hastalığında rol oynadığı yönünde giderek artan bir şüphe vardır. Bazı kanıtlar, hastalığın aslında sindirim sisteminde başladığını ve daha sonra beyne ulaştığını göstermektedir.

Parkinson Hastalığına Genel Bir Bakış

Parkinson hastalığı adını, İskoçyalı doktor olan James Parkinson’dan almıştır. James Parkinson, 1817’de parkinson hastalığının tipik semptomlarını tarif ettiği “Titremeli Felç Üzerine Bir Deneme” başlıklı makale yayınladı.
Hastalığın bazı yaygın belirtileri aşağıda listelenmiştir. Hastaların hepsi burada yazılan tüm semptomlara sahip olmayabilir. Mevcut semptomlar farklı bir sağlık probleminin de nedeni olabilir. Semptomları olan herkes teşhis ve tedavi önerileri için doktora başvurmalıdır.

-Kaslarda titreme olması.
-Yavaş ve zor hareket etmek.Sindirim Sistemi ve Parkinson Hastalığı: Olası Bir Bağlantı
-Denge problemleri yaşamak.
-Konuşmada zorluk çekmek.
-Yazarken zorluk çekmek.

Aşağıdakiler dahil olmak üzere motor dışı semptomlar da mevcut olabilir:

-Duygudurum bozuklukları.
-Bilişsel problemler.
-Uyku ile ilgili problem.
-Görüş problemleri.
-Koku alma ve tat alma yeteneğinde değişiklikler.
-İdrar sıklığı.
-Yorgunluk.
-Kabızlık.

Dopamin Kaybı ve Lewy Organları

Araştırmacılar, parkinson hastalığı olan kişilerde substantia nigra olarak adlandırılan beyin bölgesinin etkilendiğini keşfettiler. Bölge, neromelanin adı verilen bir pigmentin varlığından dolayı koyu renklidir. Parkinson hastalığında, normalde dopamin üreten substantia nigradaki nöronlar her zaman yaptıkları işlerini artık yapamazlar. Dopamin, bir nörondan diğerine sinyal ileten bir kimyasaldır. Nöromelanin, dopamin üretimi sırasında yapılır, bu yüzden substantia nigra, parkinsonlu kişilerde daha açık renkli hale gelir.
Bir başka beyin değişikliği ise, Lewy cisimciklerinin ve Lewy nöritlerinin nöronların içinde ortaya çıkmasıdır. Lewy cisimleri nispeten geniş, oval bir yapıya sahiptir. Bir nöronun hücre gövdesinde bulunurlar. Lewy nöritleri nöronların aksonlarında yer alan uzun ve dar yapılardır. Her iki yapı da alfa-synuclein kökçükleri dahil olmak üzere birçok maddeden yapılmıştır. Bunlar substantia nigrada ve beynin diğer kısımlarında bulunurlar.
Protein molekülleri, işlerini yapabilmeleri için gerekli olan karmaşık bir şekle sahiptir. Bir parkinson hastasının beynindeki alfa-synuclein molekülleri, karışık ve yanlış katlanmışlardır.

Parkinson Hastalığı Öncesi Kabızlık

Bazı insanlar parkinson hastalığında hareket sorunları ile birlikte kabızlık yaşarlar. Bazı İngiliz araştırmacılar yayınlanmış raporları analiz ettiğinde, parkinsonun neden olduğu kas problemleri ortaya çıkmadan önce kabızlık deneyimleyen insanlar olduğunu keşfettiler. Ayrıca araştırmacılar, kabızlığın parkinson semptomlarında bazen on yıldan fazla sürdüğünü söylerler.
Araştırmacılar, kalın bağırsakta oluşan bir problemin parkinson hastalığının gelişimi ile ilişkili olabileceğini öne sürmektedirler.
Sindirim sistemi ayrıca mide ve bağırsaklar ile ilgili bir sistem, beslenme kanalı ve bağırsak olarak da bilinir. Mide, ince bağırsak ve kalın bağırsak sindirim sisteminin önemli parçalarıdır.

Bağırsak Sinirlerinde Alfa-Synuclein

Bağırsak, bağırsak duvarı boyunca dolaşan ve bağırsaklara ait sinir sistemini oluşturan bir sinir ağı ile çevrilidir. Sistem bazen “ikinci beyin” olarak adlandırılır. Bazı parkinson hastalarının, hem bağırsak sinir sisteminde hem de beyinlerinde alfa-synuclein proteini olduğu bulunmuştur. Vagus siniri, bağırsak sinir sistemini beyne bağlar.
2014 yılında, çok uluslu bir araştırma ekibi, bir kısmı parkinson hastalarından gelen çeşitli insanlar için alfa-synuclein proteininin bir karışımını oluşturdu. Karışımı farelerin bağırsak duvarına enjekte ettiler. Proteinin, vagus siniri arasına girdiğini ve sinirlerin beyin sapına kadar gittiğini keşfettiler. Bilim adamları bunun, farklı alfa-synuclein proteinlerinin bağırsaktan beyne (en azından farelerde) geçtiği görülen ilk deneysel kanıt olduğunu söylemektedirler.

Alfa-synuclein ve Gut iltihabı

Sindirim Sistemi ve Parkinson Hastalığı: Olası Bir Bağlantı

2017 yılında, ABD’li araştırma ekibi proteinin, norovirüs enfeksiyonu dahil olmak üzere çeşitli koşullar nedeniyle bağırsak iltihabı yaşayan çocukların bağırsak sinir sisteminde toplandığını buldu. Ayrıca sinirlerdeki protein miktarının, bağırsaktaki iltihabın ciddiyeti ile ilişkili olduğunu keşfettiler.
Bilim adamları, bağırsaktaki alfa-synuclein üretiminin, parkinson hastalığında kontrolden çıkmış olan bağışıklık sistemindeki normal bir etkinlik olduğunu öne sürmektedirler. Özellikle enfeksiyonlar şiddetli ve kronik ise bağırsaktaki özel patojenler, anormal özelliklere sahip aşırı bir alfa-synuclein üretimini tetikleyebilirler.

Başka Bir Gut Mikrobun Olası Etkisi

Hayvanlarla yapılan ilginç bir deney, özel bağırsak bakterileri tarafından yapılan bir proteinin, hem bağırsaklardaki alfa-synuclein hem de farelerin beynindeki alfa-synuclein tortularını tetikleyebileceğini gösterir.
Deneyde yer alan hayvanlar yaşlı sıçanlar olmuştur. Bakteriler, hayvanların bağırsağına yerleştirildikten sonra, hem bağırsağın hem de hayvanların beyninin sinirlerinde artan miktarda alfa-synuclein bulundu. Buna ek olarak, araştırmacılar artmış alfa-synuclein düzeyine yanıt olarak, merkezi sinir sisteminde glial hücrelerin davranışlarında bir değişiklik gözlemlemiştir.

Koku Alma Ampulün RolüSindirim Sistemi ve Parkinson Hastalığı: Olası Bir Bağlantı

Her ne kadar birçok araştırmacı parkinson hastalığında sindirim sisteminin rolünü araştırıyor olsa da, bazıları bunun yerine koku veren ampullere dikkat etmektedir. Ampul beynin tabanında bulunur ve koku duyusuna karışır.
Sinirler ve reseptörler, ampulden burun boşluğunun iç kısmına uzanır. Reseptörler sinyalleri koku ampulüne gönderirler ve daha sonra mesajları beynin diğer bölümlerine gönderirler. Parkinsonlu insanlar, hareket problemleri ortaya çıkmadan önce koku duyuları ile ilgili problem yaşayabilirler.
Bazı araştırmacılar Lewy cisimciklerinin substantia nigrada bulunmadan önce koklama ampulde bulunduğunu söylemektedir. Burna giren bir maddenin parkinson riskine neden olabileceğinden şüphelenirler. Bu maddeler virüsleri, böcek ilaçlarını ve ağır metalleri içerebilir.

Kaynakça:
https://healdove.com/disease-illness/The-Digestive-Tract-and-Parkinsons-Disease-A-Possible-Link

Yazar: Katibe Melis Dinçer

Bunları da beğenebilirsin
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku