Batı’da ortaya çıkan sanatın büyük bir çoğunluğu 19. yüzyılın ortasına kadar, görünür gerçekliği yeniden yaratılmasına yönelik çabanın sonucu oluşmuştur. Soyut sanat ile birlikte gerçekliğin temsil edilmesi reddedilmiş onun yerine tanınabilir bir imge yaratmayı umursamadan biçimler ve renkler arasındaki ilişkiyi keşfetmek suretiyle, temsili olmayan veya öznel kullanılan sanata denir. Nonfigüratif sanat terimi olarak da kullanılır.
Soyut sanatta ana tema olarak derin düşünceler, zamansız ya da sonsuz olan ve aşkın olan temalar işlenir. Soyut sanatçıların çoğu eserlerinin insan deneyimini aşan seviyede kendini ifade edebileceğini düşünür. Bazıları ise sanat eserlerinin izleyicinin kişisel etkileşim kurarak kendi bilinçaltına inmesini sağladığı kanısındadır.
Romantizm, izlenimcilik ve dışavurumculuk gibi önde gelen sanat hareketleri soyut sanatın gelişmesine katkıda bulunmuştur. Bu gelişmenin kaynağı kısmen, sanatçıların 19.yy’da mali bağımsızlıklarını ele geçirmesidir. Daha öncesinde çoğu sanatçı kilisenin sipariş ettiği işi yaparak geçimini sağlıyordu, ama özel sanat hamiliğinin ortaya çıkması ile ressamlar ve diğer sanatçılar özellikle dini temsilin dışına çıkarak daha fazla şeyi deneyimleme imkanına sahip oldular.
Romantizm: Romantizm çağı değişimin başlangıcı oldu. Geç 18.yy’da müstehcen aristokrasiye karşı olarak ortaya çıkan bu akım, edebi ve düşünsel boyutlara sahip olsa da özellikle görsel sanatlar, uzun zamanlar sanat alanında hakim olmuş yeni-klasisizme baş kaldırdı. Bu karşı çıkış, ilk kez dönemin genellikle mistik bir duygu taşıyan manzara resminde kendini göstermiştir.
İzlenimcilik: Bu akım saf gerçeklikten ayrılan ilk sanat akımlarından biridir. İzlenimcilikte dünyanın kusursuz bir tasvirini sunmak yerine sanatçının dünyaya dair yorumu merkezde yer almaktadır. Fırça darbelerinin dağınık olsa da izlenimciler, doğadaki renk ve ışığın etkilerini dikkatlice inceleyip içtenlikle yeniden üretmeye çalışıyorlardı. Böylece izlenimcilik akımını benimseyen sanatçılar soyut sanata giden yolu açmış oldular. 20. yy‘ın başında Almanya’da dışavurumculuk adıyla başlayan soyut sanat akımı, bir adım daha ileri giderek sanatçının kendi mizacını eserine katmaya çabaladı.
Dışavurumculuk: Dışavurumcular resimlerine duygusal ya da ruhsal bir hava kattılar ve bu havayı katmak için konudan ziyade ruh hallerine öncelik verdiler. Bu deneyimi öznel olarak ifade etmek için radikal çarpıklıklara ve abartıya yer verdiler, keşif ve çoğu zaman keyfi renklerle uyumsuz kompozisyonlar ortaya çıkardılar. Bu akım görsel sanatların yanı sıra dansı, heykeli, sinemayı, edebiyatı, müziği ve mimariyi de içerisinde barındırmaktadır.
Post-İzlenimcilik ve Fovizm: Post-izlenimcilik, 20. yy soyut sanatını önemli ölçüde etkilemiştir. Paul Gaugin, Vincent van Gogh ve Paul Cezanne gibi ressamlar modern sanatın gelişmesinde çok önemli rol oynamışlardır. Daha sonraları [https://www.bilgiustam.com/henri-matisse-1869-1954/]Henri Matisse ve çağdaşları, fovist olarak adlandırılan koyu formlar ve canlı renkler kullanarak oluşturdukları resimlerle Paris sanat camiasında büyük etki yaratmışlardır. Matisse, Collioure’da Fransız Penceresi (1914), Notre Dame Manzarası (1914) ve Sarı Perde (1915) resimleri ile saf soyut sanata yaklaşmıştır. Fovistlerin kullandıkları kaba renk dili, aynı çağda yaşamış soyut sanatçı olan Wassily Kandinsky üzerinde büyük bir etki bırakmıştır.
Kübizm: 20. yy sanat akımı olan kübizmin soyut sanat ile doğrudan bağlantısı vardır. Picasso fiziksel dünyayı Cezanne’ın önerdiği küp, küre ve koni üç geometrik şekle indirgeyerek ilk resminden itibaren kübist harekette birleştirici bir rol oynamıştır. Sonraları kübizm yeni biçimlere bölünerek analitik kübizm ve sentetik kübizm gibi dallara ayrılmıştır.
Fütürizm: İtalyan şair Marinetti 1909 yılında, Fütürizmin Temeli ve Manifestosu’nu yayımladı. Hıza, teknolojiye, gençliğe ve şiddette hayranlık duyan fütürizm, soyutlamanın daha yoğun halini ortaya çıkardı ve Avrupa’nın her yerinde sanat akımlarını kökten etkiledi.
Dijital sanatın, geometrik soyutlamanın ve fotogerçekçiliğin meydana gelmesi sonucunda soyut formlar üzerinde çalışmaların yapılması teknolojik ilerlemeleri de ortaya çıkardı. Soyutlama üzerine yapılan çalışmalar, sanat camiasında popüler haline geldi. 21. yy’da sanat gelişmeye devam ederken, soyut sanatta da yeni yöntemler ortaya çıkmaya devam etmektedir.
Hilma af Klint, Vasily Kandinsky, Pablo Picasso, Kazimir Malevich, [https://www.bilgiustam.com/piet-mondrian-1872-1944/]Piet Mondrian, Vincent van Gogh, Paul Klee, Robert Delaunay, Frantisek Kupka, Arshile Gorki,Franz Kline gibi sanatçılar soyut sanat akımı temsilcilerindendir.
Kaynakça:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Soyut_sanat
https://www.tulomsas.com.tr/soyut-sanat-akimi-nedir-ozellikleri-ve-ornekleri/
Grzymkowski, E. (2019). Sanat 101, Say yayınları.
Yazar: Gizem Şıdım