Kore’de, serumları ve nemlendiricilerinizi uygulamak söz konusu olduğunda, üç saniye kuralı diye düşünülebilecek bir durum bulunmaktadır. Temizlendikten üç saniye sonra kadınların ilk cilt bakım ürünlerini uygulamak zorunda kaldıkları bakış açısı vardır. Çünkü, inanılana göre, nemli bir cilt, kuru bir cilde kıyasla serum veya kremde bulunan aktif içerikler için daha fazla uyarıcı olduğu görünmektedir. Ve son yıllarda pek çok Kore güzellik çalışmaları konusunda büyük bir ilerleme kaydettiğinden, yaptıkları uygulamaların doğru olma durumu da yüksektir.
Tabi ki sadece bir varsayım üzerine bu faktörleri doğru kabul etmek çok mümkün değildir. Bu nedenle, cilt bakım uzmanlarının görüşleri de bu anlamda önem kazanmaktadır. Burada üzerinde düşünülecek kısım, herhangi bir zamanlama faktörü olup olmadığına bakılması, cilt bakım rutinlerinden en iyi sonuçları almak için ürünü uygularken faktörlerin belirlenmesi olmalıdır.
Bu Üç Saniye Kuralı Gerçek Mi Kurgu mu?
Ne
mli cilt kuru ciltten daha geçirgendir. Teknik açıdan bakıldığında, temizlikten hemen sonra bakım ürünler uygulandığında, ürünlerin emiliminin 10 katına kadar çıkması gerekir. Tamamıyla ıslak olmasını pek istenmez, bir dakikalık temizlik veya cildi yıkamanın ardından ürünlerinizi uygulamak daha iyi sonuçlar oluşturacaktır.
Ürünlerinizi nemli bir yüzeye uygulamadan önce aşırı miktardaki temizleyici ve suyu yüzden uzaklaştırmak için nemli bir yüz bez kullanmanız uygun olacaktır. Kuru cilt sünger gibi nem tutacaktır. Ancak sünger (veya bu durumda cildiniz) nemli ise, cilt daha fazla sıvı emer ve tabi ki bu sıvıyı ciltte tutarak sıvı dengesini korur. Cilt nemli iken, etkin maddeleri daha yüksek konsantrasyonda içeren serum uygulamak en iyisidir.
Cildinizi Daha Alımlı Ve Bakımlı Hale Getirin!
Nemli cilt, cilt bakımı bileşenleri için daha fazla duyarlıysa, pul pul dökülmüş cildin de bu bileşenleri emme adına daha açık olacağı mantıklı olur değil mi? Exfoliator, cildi ölü hücrelerden arındırmakla kalmayıp bunu yaparken cilde daha iyi bir etki yaratarak onu daha iyi bir görünüme kavuştırmayı sağlayan işlemlerdir. Bu tür işlemler, ölü cilt hücrelerinin bariyerini ve birikimini ortadan kaldıracaktır. Bu nedenle yüzeye uygulanan cilt bakımı, katmanlara daha derinlemesine nüfuz edecektir.
Günlük yararları elde etmek için glikolik, mandelik veya salisilik asitlerle yüz yıkamak bazı güzellik uzmanları tarafından önerilmektedir. Bu tür peelingin tercih edilmesinin nedeni, günlük olarak kullanılabilecek olması ve cildi çizebilecek içeriklere sahip bir temizleyiciye göre tipik bir ovma işleminden daha kontrollü ve nazik olmasıdır.
Fakat exfoliator sadece cildi derinlemesine temizlemek değildir. Bazı cilt kuvvetlendirici bileşenlere daha duyarlı hale getirmek için değiştirir. Asit temelli bir exfoliator önerilmek ile birlikte, Laktik gibi düşük bir asit konsantrasyonu cildin pH’sını düşürecek ve aktif ürünler tarafından cildin daha derin katmanlarına daha iyi erişim sağlayacaktır. Cildin pH değerini hafifçe düşürmenin getirdiği ilave yararlar, C vitamini (askorbik asit), hiyalüronik asit ve vitamin A (retinol) gibi herhangi bir asit-pH bileşeninin penetrasyonuna yardımcı olur.
Cildinizin İç Saatinden Yararlanın!
Bili
m adamları, yıllardır, bedenlerimizin zamanla, 24 saatlik sirkadiyen ritimlerle yönetildiğini anlamışlardır. Sirkadiyen saat ya da ritim ise bitkilerin, hayvanların (insanlar da gelişmiş hayvanlar olarak nitelendirilebilir), mantarların ve siyanobakterilerin 24 saatlik periyot içerisindeki biyokimyasal ve psikolojik davranışlarının bütünüdür. Terim olarak “sirkadiyen”, Franz Halberg, tarafından Latince circa sözcüğünden türetilmiştir. Bu da canlıların uykudan güneş hareketleriyle uyanılmasını sağlamaktadır. Ancak görünen o ki, sadece bir “ana saat” olmanın ötesinde, vücudumuz görünen odur ki vücudun her yerindeki hücrelerimizin çoğunda çoklu saat sistemleri ile senkronize tutulmaktadır. Bu sistem bozulduğunda, prematüre doku yaşlanmasına ve cilt tümörleri geliştirmeye daha fazla yatkınlığa neden olmaktadır.
Vücudumuz 24 saat boyunca farklı zamanlarda yenilenir. Hücre çoğalması ve dolayısı ile yenilenme sürecinin çeşitli zamanlarda, ancak gün boyunca gerçekleştiği bilinmektedir. Birçok kişi cildimizin sabah saat 4’te biraz sıkı ve susuz kaldığını, yani dehidrate olduğunu hisseder. Bu, hafif bir yüz sütü ile cildi yeniden canlandırmak ve hücre çalışmaşarını arttırmak için mükemmel bir zamandır. Ancak makyaj masanızın üzerini doldurmak ve sadece orada tarihini eskitmek için pek çok masraf yapıp gereğinden pahalı ürünlere para harcamanız gerekmez. Cildinize uygun, nemlendiricileri kullanarak cildinizi yenileyebilirsiniz. Ancak yüzünüzde makyajınız varsa bu ürünlerden tamamen yararlanamazsınız. Bu nedenle makyajınızın temizlenmesi önemlidir.
Hücre yenilenmesi hızı gece en yüksek seviyededir. Yenileme işlemi gerçekleştiği için, hücrenin en yararlı şekilde kendini düzenlemesi geceleri gündüzlere göre en az 30 kat daha hızlı olmaktadır. Gece cilt bakım ürünlerini uygulamadan önce tüm safsızlıkları yani gündüz cilde yapışan hava kirlilikleri gibi pek çok etken maddeyi etkin bir şekilde temizleyip ortadan kaldırmak hayati önem taşımaktadır. Retinol gibi aktif maddeler bu noktada iyi bir öneri olacaktır.
Su kaybı ve kan akışı oranı sabah veya öğleden sonraya kıyasla gece vakitlerinde % 20-30 daha yüksektir. Derideki circadian ritimleri, görünüşün biyolojisini etkiler ve aynı zamanda, uygulanan tedavi ürünlerinin emilimi üzerinde derin etkiler bırakırlar. Su kaybınızı önlemek için bir önlem almamış olursanız, sabahları cildiniz biraz dehidrate olabilir. Durum bu şekle geliyorsa, gece rutinine bir nemlendirici ürünü eklemek doğru olacaktır.
Kortizol düzeyleri (stres hormonu) genellikle sabahları uyanıldığında, özellikle de sabah 08:00 ile sabah 09:00’da arasında en yüksek seviyededir. Dolayısıyla potansiyel cilt iltihabı seviyeleri genelde bu aralıklarda daha yüksek olabilmektedir. Bu aşamada her zaman C vitamini ve E vitamini içeren, anti-inflamatuar ve güçlü antioksidan aktivite gösteren ürünler kullanılmalıdır.
Kaynakça:
byrdie.co.uk/how-to-make-skincare-work-better
Yazar:Gökçe Cömert