İnsanlardaki paratiroyid bezleri; yerfıstığı şeklinde, genellikle sayıca dört adet olup tiroidin yüzeyinde yerleşmişlerdir. Uzun süre, bunların tiroidin bir parçası oldukları ya da işlevsel olarak onunla bağlantılı oldukları düşünülmüştür. Şimdi artık biliyoruz ki tiroide yakınlıkları yanıltıcıdır ve her ikisi de hem gelişme hem de işlev bakımından tamamen ayrıdır.
Paratiroid hormonu, genellikle PTH olarak yazılır, kan ile diğer dokular arasındaki kalsiyum-fosfat dengesinin korunmasına yardımcı olur. Sonuçta, vücudun iç sıvı ortamının nisbi değişmezliğinin sağlanmasında önemi olan bir elemandır. Bu bakımdan insulin, glukagon ve kalsitoninin de önemli olduğunu daha önce gördük. PTH, kanda kalsiyum derişimini yükseltir (böylece bir kalsitonin antagonisti gibi işlev görür) ve fosfat derişimini azaltır. Bunları en az üç organı, böbrekleri, bağırsakları ve kemiği etkileyerek yapar. Böbreklerden ve bağırsaklardan kalsiyum atılmasını engellerken kemiklerden kana kalsiyum geçişini uyarır (kemikler vücudun tüm kalsiyumunun %98’ini, fosfatın ise %66’sını barındırırlar). Fakat kemikteki kalsiyum, fosfata bağlıdır ve kemiğin yıkılması kalsiyumla birlikte fosfatın da serbestleşmesine yol açar. PTH, kana geçen bu fosfat fazlalığını, bunun böbreklerce atılmasını uyararak giderir. Aslında, PTH’nın etkisiyle, kana geçenden daha fazla fosfat atılır. Sonuçta, PTH salgılanması artınca kandaki fosfat derişimi düşer.
Doğal olarak oluşan hipoparatiroidizme çok ender rastlanır; fakat bazen tiroyit operasyonlarında paratiroyitler yanlışlıkla uzaklaştırılabilir.
Sonuç, kanda fosfat derişiminin yükselmesi ve kalsiyum derişiminin düşmesidir (çünkü böbreklerden ve bağırsaklardan daha fazla kalsiyum atılır ve kemiklere daha fazla kalsiyum bağlanır). Hücrelerin sıvı ortamında meydana gelen bu değişiklikler, özellikle kaslar ve sinirlerde ciddi sapmalara yol açar. Bu dokular çok hassaslaşır ve çok hafif uyarı mlara dahi tremorlar, kramplar ve kasılmalarla cevap verirler. PTH’nın hiç salgılanmaması, diete büyük miktarlarda kalsiyum eklenmezse, kısa sürede ölüme yol açar. PTH enjeksiyonları belirtileri önlemede etkilidir.
Bazen doğal olarak hiperparatiroidizm görülür. Bunun nedeni bezlerin büyümesi ya da tümör oluşumudur. Bu durumda PTH o kadar büyük miktarlarda salgılanır ki kalsitoninin zıt etkisi artık normal dengeyi koruyamaz olur. Bu durumun en belirgin belirtisi, aşırı kalsiyum kaybetmeleri nedeniyle kemiklerin zayıflaması ve kolaylıkla bükülüp kırılabilir hale gelmesidir.
Kaynakça:
https://www.sciencedirect.com
Yazar: Taner Tunç