Bilgiustam
Bilgiyi ustasından öğrenin

Psikolojik Rezilyans Nedir?

0 1.577

Psikolojik Rezilyans Nedir?Rezilyans kavramı sosyal bilimler ve psikoloji alanı için yeni bir terim olsa da fen bilimleri alanında çokça kullanılır. Terim, kelime anlamı itibariyle, İngilizcede geri sıçrama ve esneklik anlamlarına gelir. Kelime ise köken olarak Latince “reslire” sözcüğünden gelir. Bu kelime de esas olarak fen bilimlerinde ve mühendislikte maddenin kırılganlığa karşı direnci ve esneme kabiliyeti anlamına gelir. Resilyans kavramını sosyal bilimlerde ilk kez Sosyal bilimci ve Filozof Peter Timmerman kullanmıştır. Timmerman, rezilyans terimini sistemlerin ve bireylerin yıkıcı olaylardan sonra yıkılmadan kalabilme ve yaşan hasarın çabucak onarılabilmesini esas alan dinamik bir kişilik modeli olarak ifade etmiştir. Timmerman’dan önce 16. yüzyılın büyük deneme yazarı Montaigne’nin de bu kavramdan bahsettiğini belirtmek gerek. Bu terimin psikoloji çevrelerince kabul görmüş Türkçe bir karşılığı olmamakla birlikte rezilyans için Türkçede, yılmazlık ve psikolojik sağlamlık, travma sonrası gelişim, duygusal ve sosyal zeka tabirleri karşımıza çıkar. Yine rezilyans için hayatın güzel yanlarına odaklanmışken istemediğimiz durumlara da hazırlıklı olarak yaşamak da önemli bir bakış açısıdır. Kaos ve başarısızlığı teslimiyetin, sonun değil ; öğrenmenin, yükselmenin aracı olarak görmek önemli bir detaydır. Apple gibi bugün dünyanın en değerli markasını üreten Steve Jobs, ampulün ve elektriğin kâşifi Thomas Edison, İstanbul’un Fatihi Fatih Mehmet Sultan ve sayamayacağımız insanların ortak noktası yılmayan iradeleri yani rezilyans kabiliyetleriydi. Rezilyans yeteneği sahiplerine “resilient” dendiğini de belirtelim, zira bu kavram çoktan iş dünyası jargonuna girdi bile.

Her birimiz hayatın değişik sahalarında ve safhalarında sayısız stresli faktör ve beklenmeyen sonuçlarla karşılaşıyor ve bunlara rağmen hayatı devam ettirme sorumluluğunun ağırlığını hissediyoruz. Hayatta karşılaştığımız başarılı insanların ve gerçekten tarihin akışına şekil veren insanların ortak noktası olan kavram rezilyans yeteneğinde yatmaktadır. Hayatta başarı sahibi olmuş kişilerin bu başarıyı ilk seferde elde etmeleri nadir görülen bir şeydir çünkü bu hayatın tabii akışına ters bir durumdur. Bir işe giriştikten sonra ilk denemeyle ortaya çıkan kusurlar ve yetersizlikler kişi için pes etme sebebi oluyorsa bu kişisel rezilyansın zayıflığını ifade eder. Psikoloji alanında yapılan araştırmalarda gerçek anlamda güçlü bireylerin sahip olduğu esas nitelik hayatın sarsıcı dalgaları karşısında ne kadar esnek ne kadar çabuk toparlanabilen ve yaşadıklarından dersler çıkararak bunu zayıflıklarını gidermek için fırsat olarak gören insanlar olduğunu ortaya koymaktadır.

Psikoloji alanında kökeni uzun çalışmalara dayanan rezilyans, günümüzde özellikle çocuk psikolojisi alanında öne çıkmaktadır, zira kişilik gelişiminin temellerinin atıldığı zamanlar bu yeteneğin gelişimi açısından kritik olarak değerlendirilir. Rezilyans yeteneği alanındaki çalışmalar ilk zamanlarda sadece bazı insanların bu yeteneğe sahip olduğu ve bu kişilerin yüksek bir ayrıcalık sahibi olduğu yönündeydi. Daha sonraki araştırmalarla birlikte bu bakış açısı değişmiş ve rezilyans günümüzde geliştirilebilir insan yeteneklerinden biri olarak görülür. Psikologlar, her insanın rezilyans yeteneği bakımından sahip olduğu potansiyeli geliştirmesine odaklanır.
Psikolojik rezilyans, değişik psikoloji çevrelerince farklı şekillerinde tanımlanmaktadır. Bu tanımları derleyecek olursak:
-Kriz sonrasında hızlıca kendini toparlama ve iyileştirme gücü.
-Yaşanan sarsıcı durumlar karşısında ayakta kalma ve yeni şartlara uyum sağlama yeteneğidir.
-Hayatın sürekli değişen durumları karşısında esneklik gösterebilme ve negatif duygusal açmazlardan kurtulabilme yeteneğidir.
-Olumsuz koşulları atlatmaya çalışırken ayakta kalmak için yeni yöntemler geliştirmek, değişime ayak uydurmak ve ve sürekli yenilik yoluyla güçlü ve zayıf; fırsat ve tehdit taşıyan yönleri çok iyi tanır hale gelmek.

Rezilyans Kavramına Farklı Yaklaşımlar

Rezilyans kavramına dönük çalışmalar psikolojiden evvel sosyal bilimlerde öne çıkmıştır. Ekolojik olarak evrimsel sürecin getirdiği bir yetenek olarak ele alınan rezilyansa uyum yeteneği olarak bakan evrimci bakışıcısıyla deterministik bakıcısı iki temel yaklaşım olarak öne çıkar. Evrimsel bakışaçısı rezilyansı genetik mirasın getirdiği bir kabiliyet olarak ele alırken deterministik yaklaşım rezilyans yeteneğini etkileyen tek bir faktörün olmadığını zamanın, çevre etkileşiminin ve bireysel faktörlerin eseri olan karmaşık bir bütünün sonucu ele alır.

Hangi Aile Tipleri Rezilyans Yeteneğini Köreltir?

Otoriter Aileler: Bu ailelerde çocuk sürekli korku ve itaat dengesi içinde yetiştiği için, yapacağı her şeye karşı çekingen ve pasif bir tutum sergiler. Panik, kabullenici, inisiyatif almaktan korkan, yeni şeyler denemeye kapalı olan kişilik özelliklerine neden olur
Narsist Aileler: Bu aile tipinde de çocuğa normalin dışında ve gerçekle bağdaşmayan bir değer yüklenince başarısızlık ve reddedilmeye karşı bir öfke mantıktan sapma davranışı gelişir. Bu ailelerde yetişen çocuklar yeni girişimlere hevesli olurken başarısızlık karşısında yeniden toparlanmakta ve uyum göstermede yetersiz kalırlar.
Aşırı Müdahaleci Aileler: Bu ailelerde de çocuğu her sorunu, ebeveynler tarafından halledildiği için çocuğun problem çözme ve stresle başa çıkarak yeniden toparlanma yeteneği gelişemez. Daima güvenli bir kaynağa bağlılık duygusu kişiyi yeni şeyler denemekten alı koyar. Stresle başa çıkmada, kendi kendine yetmede başarılı olamazlar.

Bireylerde Rezilyans Yeteneği Hangi Durumlarda Daha çok Gelişir?

Reziyans kabiliyeti özelikle çocuklar açısından oldukça önemli bir gelişim ve eğitim konusudur. Rezilyans kabiliyeti, kişinin hava yastığı gibi hazırlıklı, hacı yatmaz gibi pes etmemeyi, ayağa kalkabilmeyi ifade eder. Peki hangi ortamlar veya özellikler hem yetişkin bireyler hem de çocuklar açısından rezilyans kabiliyetini güçlendirir?

-Çocuğun temel fiziksel (barınma, yeme, içme) ve psikolojik(sevgi, ilgi, şefkat) ihtiyaçlarının sorunsuzca karşılandığı ortamlar.
-Yüksek mizah duygusu ve eleştiriye açık olmak
-Empati yapabilen birey ve empatik aile ortamı
-Sosyal desteğin varlığı ve ihtiyaç duyulduğundaki erişim kolaylığı
-Sosyal beceriler ve iletişim yeteneği
-Sağlıklı sportif alışkanlıkların varlığı
-Köklü manevi inançlar
-Pozitif duyguları koruyabilme (neşe, umut, iyimserlik, gurur, sevgi,
sadakat, huzur, memnuniyet, kanaatkarlık, kararlılık)
-Yüksek özgüven, öz saygı
-Toplumsal kalıp yargıların etkisinde kalmamak, etiketlemeleri önemsememe
-Mutluluğa odaklanırken stres, yalnızlık ve başarısızlıkla nasıl başa çıkacağını da öğrenmek ve planlamak
-İçten denetimli ve içsel motivasyon kaynaklarına sahip olma
-Hayatına ilham ve çoşku veren rol modellerin varlığı
-Her şeyin düzelebileceğine olan inancını yitirmeme, yeni girişimlere dair heves ve çoşkusunu muhafaza edebilme.

Yazar: Erdal Uğur

Bunları da beğenebilirsin
Cevap bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

Bu web sitesi deneyiminizi geliştirmek için çerezleri kullanır. Bununla iyi olduğunuzu varsayacağız, ancak isterseniz vazgeçebilirsiniz. Kabul etmek Mesajları Oku