El uzatma, yürüme ve konuşma gibi motor beceriler beyin tarafından kontrol edilir. Kontrol merkezi zarar görürse istemli olan ya da olmayan motor beceriler gerçekleştirilemez. Serebral palsi (Statik Ensefalopati) ya da kısaltılmış adıyla SP bebeklerde ya da çocukluğun erken dönemlerinde oluşan, kalıcı bir şekilde kas koordinasyonunu, hareketi ve dengeyi etkileyen nörolojik bir rahatsızlıktır. Hastalık beynin kasların hareketinden sorumlu bölgesini etkiler. Hastalığa sahip çocukların büyük bir kısmı bununla birlikte doğmuştur. Ancak beynin oksijensiz kalması nedeniyle oluşan ve çoğunlukla çocukluk dönemi sakatlıklarının sebebi olan hastalık hemen saptanamayabilir. Hastalığın erken belirtileri genellikle 3 yaşından önce görülür.
Serebral Palsi Nedenleri
Çoğu SP hastalığının nedeni tam olarak bilinememektedir. Beyindeki motor işlevlerle ilgili alanlardaki gelişim sorunları ya da hasarlar serebral palsiye (beyin felcine) neden olur. Motorlu taşıt kazaları, düşme ya da istismara uğrama nedeniyle oluşan beyin hasarları da SP’nin nedenleri arasında yer alır. Serebral palsi görülme oranı 1000 canlı doğum baz alınırsa 2 ya da 3’tür. Hastalık daha kötüye gitmez ve kalıtsal da değildir. Aşağıdaki durumlar hastalık açısından risk oluşturur.
*Prematüre doğum (Prematürite)
*Gebelik sırasında kullanılan ilaçlar ya da uyuşturucu, alkol gibi herhangi bir maddeye karşı bağımlılık
*Akraba evliliği
*Doğum ağırlığının düşük olması ( 1000 gramın altında olması)
*Doğum sırasındaki oksijensiz kalma ve benzeri bazı komplikasyonlar
*Bazı enfeksiyonlar
*Virüsler
*Travma
*Beyin kanaması
Serebral Palsi Belirtileri
Her çocukta farklı belirtiler görülse de en yaygın belirtiler aşağıda ifade edilmiştir.
*Kas tonusunda kayıp, hipotoni veya spastisite (abartılı reflekslerle sıkı, sert kaslar)
*Denge kayıpları
*Eklem sertlikleri
*Üst ekstremitelerdeki deformiteler
*Kalça çıkıkları, ayak ve omurgadaki deformiteler
*Yürüme bozukluğu
*İleri dönemlerde karşılaşılan kırıklar serebral palsinin başlıca semptomları arasındadır.
Bu çocuklarda işitme kayıpları, nöbet geçirme, duyma, konuşma, görme sorunları, öğrenme güçlükleri ve davranışsal bozukluklar, solunum bozukluğu, emme ve yutma sorunları, salya akıtma, motor becerilerdeki gecikmeler, bağırsak ve mesanenin kontrolünde sorun yaşama gibi nörolojik belirtiler de yaygındır.
Serebral Palsili Çocuklarla İlgili Yanlış Bilinenler
Hastalığın temelini bilmeyenler bu çocukların duymadığını, anlamadığını düşünmektedir. Bazı hastalarda görme, duyma, anlama problemleri görülebilse de böyle bir genelleme yapmak yanlıştır. Diğer yanlış inanışlar aşağıdadır.
*Bu çocukların tekerlekli sandalyeye mahkûm olması fikri de yanlıştır. Bazı serebral palsili çocuklar buna gerek duysa da çoğu ya koltuk değneği ile ya da bağımsız yürüyebilmektedir.
*Serebral palsi zekâ sorunlarına neden olur. Bu fikir tamamen doğru değildir. Beyin felcinin bazı çocukların beynine zarar vermesi ve öğrenme bozukluklarına neden olması olasıdır. Ancak çoğu SP hastası ortalama ya da ortalamanın üzerinde bir zekâya sahiptir.
*Bir diğer yanlış bilinen şey de hastalık ilerleyici olduğunun zannedilmesidir. Serebral palsi doğumdan önceki dönemde ya da doğum sonrası dönemde beyin gelişmesini etkilese de söz konusu beyin hasarı giderek kötüleşmez.
*Serebral palsi düzeltilebilir inancı da hâkimdir. Ne var ki hastalığın tam olarak tedavisi yoktur. Sadece hayat kalitesini artırmaya yönelik bazı tedaviler mevcuttur.
SP Tanısı Nasıl Konulur?
Serebral palsi tanısı koyabilmek zaman alır. Ağır bazı vakalarda doğumdan hemen sonra tanı konulabilse de hafif durumlarda tanı koyabilmek zaman almaktadır. Hastalığın spastik diplejik tipinde tanı ancak 18 ay içinde koyulabilmektedir. Sürenin uzama nedeni tanı için spesifik yöntem ya da testlerin bulunmamasıdır. Çocuklarının yaşlarıyla uyumlu olmayan gelişme gecikmelerin veya eksikliklerin farkına varan ailelerin kesinlikle zaman kaybetmeden doktora başvurması önerilir. Doktorlar önce çocuğu fiziksel olarak muayene edecek aileden doğum öncesi ve sonrasına dair hikâyeyi öğrenecektir. Tanı genellikle 6–12 ay arası ya da sonrasında konulur. Nörolojik kontrollerden, çocuğun yürüyüş şeklinin incelenmesinden başka bazı kan restleri istenebilir, röntgen, EEG, MR BT gibi görüntüleme yöntemlerinden biri ya da birkaçı tanı için kullanılabilir.
Serebral Palsi Tedavi Yaklaşımları
Serebral palsinin verdiği hasarları geri döndüren bir tedavisi olmasa da semptomları azaltıcı, gelişmeyi ve motor becerileri destekleyici tedaviler denenmektedir. Bu tedaviler cerrahi olan ve olmayanlar şeklinde gruplandırılabilir. Fizik tedavi, konuşma terapisi, ortez ve breys (brace) gibi iskelet sistemini destekleyen ürünlerin, ağrı ve kas spazmlarını rahatlatan ilaçların kullanımı cerrahi dışı tedavi seçeneklerdendir. Cerrahi tedaviler çocuklar 4 ya da 5 yaşından sonra uygulanmaktadır. Ameliyata kadarki sürede kas içine botoks enjekte edilmesi, spastisiteyi azaltıcı İTB (İntratekal baklofen) pompası gibi uygulamalar tercih edilir. Ancak kalça çıkığı varlığında cerrahi müdahalede bulunmak için çocuğun 4–5 yaşına gelmesi beklenmez. Sorunlu bölge için tendonun uzatılması ya da tendon transferi yapılması cerrahi seçenekler içindedir. Daha ileri yaşlarda eklem ve kemik deformitelerini düzeltici ameliyatlar yapılır. Serebral Palsi ile ömür boyu yaşamak zorunda olan bir çocuğa multidisipliner bir yaklaşım ve deformiteleri azaltan tedavi seçenekleriyle yapıcı destek sunulmakta, öz güvenini artırmasına, cesaretlenmesine, bağımsız yaşamasına yardımcı olunmaktadır. Bilinmelidir ki serebral palsi ya da beyin felcinin rehabilitasyon ve tedavi süreci çok uzundur.
Kaynakça:
https://www.romatem.com
https://npistanbul.com
http://gazicocukbeyincerrahisi.gazi.edu.tr
Yazar: Müşerref Özdaş