Presbycusis; yaşa bağlı olarak her iki kulakta işitmenin aşamalı ve sürekli olarak kaybıdır. İşitme kaybı zamanla artar ve genetik ve çevresel faktörlerle ilişkilidir. Yaşlılarda işitme kaybının en yaygın nedenlerinden biridir. Presbycusis’in en önemli nedenlerinden biri, gürültüye uzun süre maruz kalmaktır ve tipik olarak tiz sesleri duyamamak ile sonuçlanır.
İnsanlarda işitme; ses dalgalarının elektriksel sinyallere dönüştürülmesi sonucudur. Bu süreç, iç kulaktaki işitme kıllarının titreşmesine bağlıdır. Gürültü ve diğer faktörler bu işitme kıllarına zarar verebilir. Bu yapılar yok olduklarında tekrar büyüyemezler ve bunun sonucunda kalıcı işitme kaybı ortaya çıkar.
Çevresel faktörler, genetik faktörler, diğer hastalıklar ve belli ilaç türleri işitme kaybını kötüleştirebilir. Trafik ve inşaat gürültüsü gibi iş yerindeki gürültüler, yüksek sesle müzik dinlemek, presbycusisin en yaygın çevresel nedenleridir. Genetik faktörlerse, bazı kişilerin bu tür bir kulak hasarı geliştirmesine neden olabilir. Bu nedenle yaşlandıklarında işitme problemleri yaşayabilirler.
İşitme kaybına neden olabilen hastalıklarsa; diyabet, yüksek kan basıncı, kalp hastalıkları, kan dolaşımı ile ilgili sorunlar ve sigara içmektir. Bu hastalıkların işitme duyusunu etkileyebilmesinin nedeni; işitme kıllarının sağlığı için iyi bir kan akımının zorunlu olmasıdır.
Antibiyotik, aspirin ve kemoterapi gibi bazı ilaç uygulamalarının, kulak ve sinirler üzerinde toksik etkileri olabilir. Sonuç olarak bu tür ilaçlar, ileri yaşta işitme kaybına neden olabilir.
Belirtiler
Presbycusis, tipik olarak kişinin çok tiz sesleri duyma yeteneğini etkiler. Bu durum ilerlerken, özellikle gürültülü ortamlarda kişi, diğer insanların ne dediğini duymakta güçlük çeker. Bu belirtiler, sosyal etkileşim kurmayı zorlaştırır. Bunun sonucunda kişilerin yaşam kalitesi 
bozulur ve sosyal izolasyon, depresyon, düşük özgüven gibi psikolojik sorunlar yaşayabilirler.
Önleme
Genç yaştayken gürültüden ve diğer risk faktörlerinden kaçınmak, iç kulaktaki işitme kıllarının zarar görmesini engellemeye yardım edecektir. Böylece ileriki yaşlarda presbycusis tecrübe etme riski azalacaktır.
Diyabet, yüksek kan basıncı ve kalp hastalıkları gibi rahatsızlıkları tedavi etmek kan dolaşımını düzeltir ve presbycusise bağlı belirtileri azaltır. Antibiyotik ve aspirin gibi kulağa toksik olan ilaçlardan kaçınmak, işitme kaybını önlemek ve işitme kaybı ile ilgili yan etkileri azaltmak için yardımcı olabilir. Fakat bunu yapmak her zaman mümkün olmayabilir. Bu nedenle ilaçları bırakmadan önce doktora danışmak gerekir.
Tanı
İleri yaştaki bir kişide, her iki kulakta aşamalı olarak duyma kaybı varsa doktor, presbycusisten şüphelenecektir. Presbycusis tanısından önce doktor, hasar olup olmadığını görmek için kulak zarını ve tıkanıklık olup olmadığını kontrol etmek için kulaktaki kanalları inceleyecektir. Ayrıca kulakta, iltihap ve enfeksiyon belirtilerinin olup olmadığını da bakacaktır. Daha ileri bir araştırmaya gerek duyulursa, audiogram testi uygulanır. Bu testte, kulaklık yardımıyla kulaklardan birine ses verilir ve hastadan sese göre yanıt vermesi istenir. Böylece hastanın belirli tonları duyup duymadığı test edilerek, teşhis koyulur.
Tedavi
Presbycusis için başarılı bir tedavi zaman alır ve sabır gerektirir. Farklı alanlardaki uzmanların beraber tedaviye dahil olmaları gerekebilir. Presbycusis hastası çoğu kişi, belirtiler ilerledikten birkaç yıl sonra tedavi aramaya başlarlar. Aşamalı olarak ilerlediği için hastalar, işitme kaybının boyutunun farkında olmayabilirler.
Ayrıca işitme kaybı, sıklıkla kaçınılmaz olarak değerlendirilir. Bazı kişilerin presbycusisin 
tedavi edilebileceğinden haberi yoktur. Bazıları da işitme cihazı takma konusunda isteksizdir. Bazı durumlarda da, kişi sadece aile üyeleri ısrar ettiğinde tedaviye ihtiyaç duyar.
Presbycusis’ten kaynaklı işitme kaybını tedavi edebilecek herhangi bir onaylı ilaç yoktur. Günlük hayatta yaşla ilişkili işitme kaybının etkileri, belirtilere yönelik müdahalelerle ya da daha ciddi durumlarda ameliyatla azaltılabilir. Başlıca tedavi yöntemleri; işitme cihazı ve koklear implantlardır.
Ortalama yaşam süresi arttıkça, yaşla ilişkili işitme kaybı sorunu da daha sık ortaya çıkmaya başladı. Belirtilere yönelik tedaviler, kişinin yaşam kalitesini belirgin ölçüde arttırır. İşitmeye yardımcı olmasının yanı sıra; izolasyon hissini, sosyal stresi, depresyonu, kaygı bozukluğunu ve özgüvensizlik hissini de azaltır. Presbycusis, zamanla kötüleşir. Bu nedenle hastaların düzenli olarak kontrol edilmeleri önemlidir.
Kaynakça:
https://www.medicalnewstoday.com/articles/318483.php
Yazar: Ayça Olcay