Augustinius, M.S. 354 Roma İmparatorluğu sınırları içersinde dünyaya gelmiştir. Hıristiyanlığın hızla yayılmasının sırrı ortaçağda kilisenin tek otorite olmasına bağlıydı. Kilise ekonomik gücünü artırdıkça siyasi gücünü de artırıyordu. Zaten kilise ile kralın çatışması da bu şekilde ortaya çıkmıştır. Hıristiyanlığın din iken ilke olmasına Aziz Augustinius yol açmıştır. Augustinius, felsefeci olarak bilinse de aynı zamanda bir din bilimcisidir. Augustinius dünya iktidarı ile ahiretlik iktidarını birleştirmeye çalışmıştır. Augistinius birçok eseri vardır. Bu konuya latince olarak kaleme aldığı Civitas Dei yani Tanrı Devleti adlı eserinde değinmiştir.
Katolik Hıristiyan inancı bu dünyanın geçiciliğine, Hazreti İsa’nın mesih olarak geleceğine ve 1000 yıl boyunca hükümran olacağı düşüncesini taşır. Başka bir ifadeyle inanışa göre takvim Hazreti İsa’nın Mesih olarak yeniden dünyaya geleceği güne doğru ilerler. Augustinius’a göre asıl olanın eğer tanrının krallığıysa bu dünyadaki krallıklarla Hıristiyanlığın çatışmaya düşmeden etki sağlamalarını belli bir hiyerarşi içinde mümkün görmektedir. Dünya krallıklarının kökeninde o ilk günden yani ilk günahtan bahsedilir yani Hazreti Adem ile Havva’nın cennetten kovulması ve dünyaya gönderilmesi hadisesidir.
Augustinius’a göre dünyadaki devlete dayanan her şey olumsuz niteliktedir. Bundan dolayı da ilahi krallık dünyevi krallıktan daha üsttedir. Augustinius göre, ilahi krallık dünyadakinin üstündedir çünkü onda herhangi bir hataya rastlamanız mümkün değildir. Bu da onu dünyadakinin aksine daha güvenilir ve arzulanan kılar. Bu düşünce erken ortaçağ düşüncesidir. Augustinius’dan sonra değişen şartlar yeni düşünceleri de beraberinde getirmiştir.
Kaynakça:
Tanrı Devleti
Yazar:Emir Karasu